Bazı kalın kafalılar hala AK Parti'nin ağır yenilgi aldığını söylüyor…
Bunlar ya sayı saymasını bilmiyor ya da hiç dayak yemedi!
13 yıllık iktidar yorgunluğu ve yedi düvelin saldırmasına rağmen AK Parti, 258 vekil çıkardı.
Yalan vaatler ve iftiralarına rağmen CHP ise 132 milletvekilinde kaldı.
Beyinsizler şimdi söyleyin bakalım; Yenen kim, yenilen kim?
***
Hükümet kurulması geciktikçe fatura her geçen gün ağırlaşıyor.
Üçüncü boğaz köprüsü ile dünyanın en büyük havalimanı inşaatının durdurulması hem büyümeyi engelledi hem de
on binlerce çalışanı işsiz bıraktı.
Vatan hainleri bayram yapıyor.
Sırada başka yatırımların durdurulması da var.
Hızlı tren gibi…
Koalisyon lobisini yöneten
FETÖ ve
Aydın Doğan'ın kulakları çınlasın!..
Gezicilerin de…
***
Erdoğan'ı
'diktatör' ilan edenler, birkaç gündür
Demirel'in, hoşgörülü, demokrat ve babacan olduğunu yazıp durdu. İki
somut olayla bir karşılaştırma yapmak istedim.
Kim daha demokrat bakalım mı?
Yıl 1998.
Başörtüsü yasağıyla, okuyan kızlarımıza Çin işkencesi yapıldığı acı dolu yıllar…
Demirel Cumhurbaşkanı…
Müritlerine,
'Mini etek' fetvası veren
Gülen de yasaktan yana…
***
Başörtüsü mağdurları, ülke genelinde el ele tutuşarak, tepki eylemi gerçekleştirdi.
Katılım çok büyüktü.
Eylemde, bir kişinin dahi burnu kanamadı.
Tek dükkanın camı kırılmadı.
Polise bir fiske vurulmadı.
Eylemciler son olarak Demirel'le de görüşmek istedi.
Ama merhum Demirel türban mağdurlarının bu talebini kabul etmedi.
'Diktatör' dedikleri
Erdoğan'a gelince.
Gezi bir isyandı.
Çok da uzun sürdü.
Büyük zararlara yol açtı.
Çok insan yaralandı.
Aralarında polislerin de olduğu çok kişi öldürüldü.
Onlarca polis aracı yakıldı.
Erdoğan'ın ailesine en ağır küfürler edildi.
Buna rağmen Erdoğan görüşmek isteyenleri İstanbul'dan uçakla aldırttı ve beş saat onları dinledi.
Notlar tuttu.
Söyleyin bakalım şimdi, kim daha demokrat?
***
O Erdoğan ki,
"Kodları ABD'nin elinde olan F-16, Almanya'dan da ikinci el tank almakla, 20 yıllık G-3 piyade tüfeği kullanmakla büyük ülke olunmaz" dedi.
Ve ilk yerli uçak gemimizin yapılması için talimat verdi.
Sonra yerli tank
Altay'ı, Yerli obüs
Fırtına'yı, Yerli silah
Mehmetçik'i, Yerli helikopter
Atak'ı, Yerli gemi
Heybeliada'yı, Yerli uydu
Göktürk'ü Ve yerli Heron
Anka'yı yaptı.
Dahası da var tabii…
Nice çılgın projeye imza attı.
***
Şimdi yatırımlar durduruluyor, puştlar sevinç çığlığı atıyor.
CHP'nin başı siyasi rüşvet vererek iktidar olmak istedi…
Tabii ağzının payını aldı.
En önemlisi de Erdoğan'ın davetine edepsizce cevap veren KK, koalisyon taktikleri aldığı ABD büyükelçisinin karşısında el pençe divan durması oldu.
Şu iki resme bakın…
Erdoğan, ABD Başkanı Obama'ya parmak sallıyor…
Kılıçdaroğlu ise Obama'nın elemanı karşısında esas duruşta.
Hangisi bizim?
Uzun Adam
mı?
Yoksa
Pinokyo KeMal mi?
Pinokyo dedim de aklıma Hatay Valisi
Ercan Topaca'ya attığı
'altın tuvalet' iftirası geldi.
Vali Topaca mahkeme kararıyla Pinokyo KeMal'in yalanını tescil ettirdi.
Günlerce valiyi diline dolayan KK bir adamlık yapıp özür diler mi dersiniz?
Dilemez.
Hangi yalanı için diledi ki?
***
Hürriyet fitne çıkarmak için
'24 Haziran planı' manşetiyle çıktı önceki gün.
Habere göre Erdoğan zaman kazanmak isteyecek ve Meclis Başkanlığı seçimini beklemeden Davutoğlu'nu hükümeti kurmakla görevlendirecekti.
Bu kuyruklu yalanla milleti kandırmak istedi
Aydın Doğan.
Erdoğan da, Meclis Başkanı seçilmeden görevlendirme yapmayacağını açıkladı.
Kelkitli yine 90'dan gol yedi.
***
TIR kumpasında
Paralel İhanet Çetesi'nin
(P.İ.Ç.) şeytani planı da ortaya çıktı.
Resmi ihbarda sadece
'patlayıcı' ibaresi geçmesine rağmen, savcı
Aziz Takçı'nın arama kararına özellikle
"El Kaide'ye giden silah ve mühimmat" yazdırdığı anlaşıldı.
'Patlayıcı' ihbarına nöbetçi savcı bakacakken, ihbar notunda El Kaide ibaresi geçtiği için iş özel yetkili savcı yani kendisinde kaldı.
Hem yazıp hem oynadı hain.