Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü'nün, Cumhurbaşkanı'na 'Adana'ya gelme' demesi saygısızlıktı.
Ayıp etti.
Herkesin başkanı olamadı.
T.C. başkomutanı olan Cumhurbaşkanı'na dil uzattı…
Bu ilk saygısızlığı da değildi.
Hakaretten ceza almıştı. İnce Memed'im diyor ama hiç alakası yok.
Tweetleri ortada…
Ne demek 'Üçün biri…'?
Hem ortamı niye geriyor?
Milleti niye cambaza baktırıyor?
Hizmetleriyle değil de çirkinlikleriyle anılması hoş mu?
Gitsin Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz'dan ders alsın.
O da MHP'li.
Ama küfürbaz değil.
Kocamaz devletin başını ağırladı. Bir şey kaybetmedi.
Aksine takdir aldı.
Cumhurbaşkanı da onu ziyaret etti.
Hatta Kocamaz'ın taleplerinin yerine getirilmesini istedi.
Sözlü böyle yapsaydı ne kaybederdi?
Kocamaz'ı sadece Cumhurbaşkanı değil herkes takdir etti…
Ya Sözlü'yü?
Hele dünkü sandık şovu ise bir skandaldı.
***
Zaman gazetesinin yalan haberlerle algı çalışması yaptığı, belgelendi.
Gülen'in gazetesi tekzip gazetesine döndü.
Uyanıklar tekzipleri bir başka yalanla gizlemeye çalışıyor.
Ama görünmeyecek yerde de olsa tekziplerin çokluğu dikkat çekiyor.
AMK'nın
Sözcü'sü de ondan farklı değil.
Yalanları yetmedi.
Dün seçmeni yönlendiren, ibretlik, suç dolu bir sayfa ile çıktı…
Hürriyet ve
Cumhuriyet de aynıydı.
***
Malum cephe günler öncesinden HDP türküsü çalıp oynadı.
Stocholm Sendromu'na yakalandı şerefsizler.
PKK= HDP'dir.
Bunu görmezden geldiler. Aydın Doğan
"HDP barajı geçemezse felaket olur" dedi.
Niye HDP'nin değil de CHP'nin oyunu yükseltmek için çalışmadı?
Neden ille de HDP?
Neyse...
Masumları katleden bombacı yakalandı.
Bağlantıları yakında açıklanır.
Kirli elin kim olduğunu öğreniriz.
Uğur Mumcu'nun oğlu
Özgür Mumcu da babasının katillerine oy vermiş.
Uğur Mumcu, APO ile ilgili bir araştırması yüzünden öldürülmüştü.
Beyinsiz unuttu galiba!
***
Hakan Evcin.
Avukatmış.
Ama dibine kadar DHKP-C'li.
8 Haziran 2014'te örgütün düzenlediği, DEVGENÇ eylemindeydi.
15 Temmuz 2014'te de DHKPC'nin Antalya Adliyesi önündeki eyleme katıldı.
13 Ağustos 2014 ve 9 Aralık 2014 tarihinde ise DHKP-C Halk Cephesi eylemlerinin önündeydi.
30 Mart 2015 tarihinde de
Mahir Çayan için yürüdü.
Evcin, savcı
Mehmet Selim Kiraz'ı kalleşçe şehit eden
Şafak Yayla ve
Bahtiyar Doğruyol'a da sahip çıktı.
Teröristin resmini bile Facebook'ta profil fotoğrafı yaptı. Yani azılı bir terörist.
Yargılandı da…
Peki, bu avukat MİT TIR'larına tezgah kuran başsavcı
Süleyman Bağrıyanık'ın evinde ne arıyordu?
AK Parti'ye ve Türkiye'ye karşı kurulan kirli ittifak bu işte.
***
Bu arada HDP'ye oy vererek barajı aştıran ulusalcı ve Paralel yapının hainleri partinin logosuna bir göz atsın.
Logodaki yapraklar birleştirildiğinde PKK yazısının nasıl ortaya çıktığını görecekler.
Bu tip şeylere bilinçaltına işlenen gizli mesaj diyorlar.
Diğer adı subliminal mesajmış.
HDP'nin yeşil yapraklı ağaç logosunda terör örgütü PKK yazdığı rahatça görülecektir.
Ağaç dalları üzerinde yapılan çizimler,
'PKK' harflerini ortaya çıkarıyor.
Dün
Aydın Doğan'ı epey andım.
Kulakları çınladı mı bilmem!
Hele de dönek Ahmet'in?
***
Yeni Akit'in Genel Yayın Yönetmeni
Hasan Karakaya 'çıtırcı' Can Dündar'ı lime lime doğradı.
Adam olan insan içine çıkamazdı.
Ama bunda yüz yok ki...
Kılı kıpırdamadı iyi mi?
Karakaya, çıtırcı Dündar'ın, niye
Paralel Yapı'nın uşağı olduğunu bir bir anlattı.
Anlaşılan FETÖ'nün elinde yatak görüntüleri de var…
Belli ki Can Dündar uçkuruna sahip olamadığı için FETÖ'ye esir oldu.
***
Uçkur düşkünü olduğu
Atatürk'ü
'Mustafa' adlı belgeselde
'kadınlara zaafı olan biri' gibi göstermesinden belli.
Öpüşme fotoğrafını da Paralel çekmişti.
Ona
'Kasetlerin elimizde' mesajını böyle verdiler.
Adam Paralel'in kucağına bunun için oturmuştur.
Karakaya yazısının finalinde:
"Türkiye ne ki; Adam karısını satmış, karısını!" sözleri ise çok çarpıcıdır.
Uzun lafın kısası bu seçim de böyle geçti…
Sonrası hayırlı olur inşallah…