Dündar Kılıç mertti..
Ama bu Dündar değil.
Aydın Doğan şu sıra frensiz kamyon gibi, yokuş aşağı kaptırmış gidiyor.
Toslaması yakındır!
Çünkü alışmıştı beleşe.
Mesut Yılmaz dışında herkesle kavga etti.
Tansu Çiller, Turgut Özal ve Bülent Ecevit ile az didişmedi.
Atmadığı iftira kalmadı.
Sadece Yılmaz ile yağ-baldı.
POAŞ'ı böyle beleşe getirdi.
Dışbank'ı ucuza kapattı.
Erdoğan 12 yıldır avantasını kesti.
Kudurmuş çakal gibi saldırması bundan.
Bugün ya hepten gidecek ya da eski ballı günlere geri dönecek!

Bu adam manşetler sayesinde köşe oldu.
İftira ve polemik uzmanı tetikçileri servetine servet kattı.
Mesela Hürriyet'in başındaki Ertuğrul Özkök iş takipçisiydi; sadece GYY'si değil…
12 yıldır zırnık alamadı.
Hortumlarını kesen Erdoğan'a elbette düşman olacak.
Elbette Akkuyu ile uğraşacak adam.
Elbette PKK'nın partisini destekleyecek.
Elbette seçim güvenliği ile ilgili provokasyon kokan manşetler atacak…
Avantası kesildi adamın avantası…
Kolay mı?
Dışbank'ı, İş Bankası'ndan 50 milyon dolara aldı.
Sonra bankayı 1 milyar avrodan daha yüksek bir fiyata Belçikalılara sattı.
Aradaki kârı gördünüz mü?
O günler de hakkında 'Ticaretin kurdu' diye çok yazılar çıktı.
50 milyon dolara satılan banka nasıl 1 milyar avronun üzerinde satıldı?
Kimler komisyon aldı?
Petrol Ofisi de öyle!
Onu da 650 milyon doların altında bir fiyatla aldı Doğan.
Hayyam Garipoğlu, POAŞ'a 1,6 milyar dolar vermişti.
Petrol Ofisi'ni ona vermediler…
Hürriyet'in patronu 650 milyon dolara aldığı POAŞ'ı Avustralyalılara 6,5 milyar dolara sattı.
Yani 10 katı fiyatına.
Kârı gördünüz mü?
Bu satışı kim onayladı?
650 milyon dolarlık mal nasıl 6,5 milyar dolara çıktı?
Ya da tam tersi 6,5 milyar dolarlık malı 650 milyon dolara ona kim sattı?
Satışı hangi genel müdür imzaladı?
Satıştan CHP'nin bilgisi var mıydı?
Neyse…
Gelelim delikanlının hası Dündar Kılıç'a… Kılıç Sürmenelidir.
Hilton'u basıp, kız kardeşinin peşine düşen bir delikanlının kulağını kesip eline vermesiyle ünlendi.
Hatta efsane oldu.
Dündar Kılıç 'babaydı.'
Kadın satanlardan değildi.
Yazar İlhan Selçuk'a göre, "Mafya babası değil, kabadayıydı."
Dündar Kılıç oğluna gönderdiği mektupta, sol bir jargonla "Düzen kahpe, biz kabadayıyız" demişti.
Trabzon'un Sürmene ilçesine bağlı Baştımar köyündendi.
Gelelim ünlü kabadayının ismi ile aynı soyadı taşıyan Can Dündar'a…
Adam bir provokatör.
Milleti birbirine kırdırmak için çalışan bir ajan…
Diyarbakır'da patlayan bombadan sonra attığı şu twitte bakın:
"Geçmiş olsun Diyarbakır!
Umarım cevabın yine aynı sağduyuda ve aynı netlikte olur:
'Seni Başkan yaptırmayacağız!"
O bombaları koyanla bu hain arasında ne fark var?
Bu provokatörün ekmeğine yağ sürecek miyiz?
Bugün ki imtihanın adı:
Ya istiklaldir, ya çöküştür.