Samanyolu TV'nin yöneticisi Hidayet Karaca, iddia edildiği gibi hava cıva bir işten değil, 'terör örgütü yönetici'liğinden, Tufan Ergüder, Ertan Erçıktı ve Mustafa Kılıçaslan isimli polisler de 'örgüt üyesi' oldukları için tutuklandı…
Dumanlı Ekrem yırttı.
Tabii şimdilik…
'Özgür basın' ayağına yatarak numara çekmesinin sebebi, Karaca gibi tutuklanacağını bilmesidir…
Suçlama büyük.
Neyse…
Ahtapot gibi ülkeyi saran bu çeteden Allah'ın izniyle kurtulacağız…

Hidayet Karaca 'Anayasal düzene karşı' suç işlemiş.
Örgüt politikasına uygun yayınlar yapmıştı.
Oysa biz kimseyi korumamış, sadece adamın tefecilik faaliyetlerini haber yapmıştık.
Bilgileri de Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya'dan almıştık.
Hem ortada yardım edeceğimiz bir çete de yok...
Paralelci polislerin uydurması var.
Ama Karaca ve Dumanlı öyle mi?
Görevden alınan savcı ve polislerin hükümeti karalayıcı iftiralarını günlerce uzun uzun yayınlayıp durdular.
Zaman gazetesi devlete ihanet eden polis ve savcıları aklamak için sayfalar dolusu yazılar yazdı.
Teneke kafalara duyurulur.

Ekrem Dumanlı ve diğerleri 'silahlı terör örgütüne üye olmak', 'cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' ve 'iftira' suçlamasıyla gözaltına alındı.
Yani 'iki haber bir yorum' yüzünden değil…
O iş hikaye...
Dumanlı, Feto'yu tanımıyormuş.
Tutuklu polislerden Ömer Köse ve Yurt Atayün'ü de...
Acaba öyle mi?
O haberleri günlerce gazetesinde boşluk dolsun diye yayımlamadı ya…
Haberlerle adil yargılamayı etkilemeye çalıştı.
Hem de haberleri çarpıtarak yayınladı.
Başbakan'a iftira attı…
Aynı şeyi yapıyorlar…

Örgüt üyesi olduğu belli…
Açın gazetesini bakın…
Nasıl bir algı çalışması yapıyor görün.
Bu örgüt devleti dinledi…
Öğrendiği sırları da düşmana sattı.
Dumanlı, güya Fetullah Gülen'i uzaktan tanırmış…
Bizim orada bir laf var, tam da sırasıdır.
"Yiyeyim o yalanı…
İlla da inananı…"
Gülen fikir adamıymış…
Bak orası doğru…
Fark şu; Adamın 'Kırmızı kitap'lık fikirleri var.
Kitaba girdiler bile...
Dumanlı'nın 'özgür basın' numarasına gelince…
Popo korkusu var çünkü.

Geçen gün 'Hangisi çete' diye sormuştum…
Boş tenekenin biri sazan gibi yazımın üzerine atladı.
Çete dediğin böyle olur.
Adil yargılamayı etkiler, Emniyet içinde örgütlenir, İftira atar…
Cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakır…
Şantajla kafa koparır.
Kadın kız işine girer.
Anladın mı teneke!..
Familya aynı belli…
Adamın yazı yazdığı gazetenin sahibinin kırdığı cevizlerin sayısı kırkı geçti.
Okurken insanın yüzü kızarıyor…
Sayfalar dolusu mesaj dökümü kenarda duruyor.
Dursun bakalım!

Bizi çeteye dahil etmek isteyen polisler 'Gülenci'ydi.
Beceremediler.
İftira attıkları için görevden alındılar…
Şimdi yargılanıyorlar.
Tezgah tapeleri neden ve kimin emriyle hazırladıklarının hesabını veriyorlar.
Çete dediğin Gülen'inki gibi olur.
Acımasız, ömür çalan, milletin yatak odasını dikizleyen, devletin sırlarını satan, MİT TIR'larını durduran, şantaj yapan pis bir çete.
Tamam mı teneke?