Anama şahsi mektubumdur.
Yüreğim oldu yara düşündüm kara kara, Eğer anan yok ise dünya etmez on para, Bu yalan dünyada fazla derine dalduk, Ne güldük, ne ağladık felekten yara alduk.
Anam durumum aynen böyle.

Ayıpsız, Aşikâre, Yağmur misali, Gibi güzeldin, Tadın damağımda kaldı anacığım.
Anzer balımdın, Yemeklerin gibi de tatlı.
Seni çok özledim, Kokunu ve sesini, Bir de o güzel gülüşünü, Tatlı tatlı kızmalarını da…
Güzel anam, En çok da Karadeniz'e bakan, arka kapıdaki dertleşmelerimize hasret kaldım…
Mıhlamanı, tereyağı ile yaptığın şahane pilavını ise anlatamam...
Kısacası gidişinle hayatımın tadı kaçtı. Şekersiz çaya döndüm.
Meğer yaşamımın tadıydın sen.
Çoluk çocuk da tatlı ama sen bir başkaydın.
Tuz gölünde yüzer gibiyim anam.
Her yanım acıyor.
Her şeyin saftı, sevgin gibi.
Yayla pınarı kadar temiz.
Pırıl pırıldın Fistuğum.
Ahırda beslediğin, sarıkız dananı da çok severdin.
Çünkü o çocuklarının sütü, yoğurdu, peyniri ve yağıydı…
Yani tek gıda kaynağımız.
Sarıkız dışarı çıktığında yerinde duramazdı.
Baharda kuzular gibi, mavi gökyüzü ve çarşaf gibi Karadeniz'in çevrelediği, mor menekşelerle sarı beyaz papatyaların bezendiği, yemyeşil çayırlara atardı kendini.
Yerinde durmazdı, Kış boyu ahırda kalmanın acısını baharda böyle çıkarırdı.
Ama sen; tek servetinin kaçmasından korkardın hep.
Yeşil çayırlarda beslenen sarı kızı, her sabah birlikte sağardık.
Yalını da beraber verirdik.
Sonra imdada Huriş'im yetişirdi.
Tereyağının, yayıktan çıkan ayranlı tazeliğine bayılırdım.
Kaşık kaşık ağzıma attığımda, kızmış gibi görünsen de gözlerinin içi gülerdi.
Ne tatlıydın, Ne ballıydın güzel anam.
Analar hep tatlı olur.
Ama sen bir başkaydın.
Doyamadık ki sana.
Torunlarına da bayılırdın.
Bizim için kaplan kesilirdin.
'Kocamdır' demez babama bile, diklendiğin olmuştur.
Sevmeyi senden öğrendim.
Fedakârlığı da.
Yemedin, yedirdin.
Giymedin giydirdin…
Dert ortağımdın; Yokluğu birlikte yaşadık, İçin kan ağlarken yüzün gülerdi.
Nazım'ın dediği gibiydin, Yani 'yiğittin' be anam.
Bizim için çok şey yaptın.
Ama biz bir şey yapamadık!
Fistuğum… Can anam...
Çok erken gittin çok.
Ahh ahh şimdi yanımda olacaktın ki...
Senin gidişinle büyüdük biz. 'Ağlarsa anam ağlar' lafının derinliğini de o zaman anladık.
Bu yüzden herkese, 'Bu filmin tekrarı yok' derim şimdi.
Baba acısı da büyük ama ana acısı bir başka.
Tatlı anam, geçen yıl Naciye teyzemi gönderdik sana.
Buluştunuz mu bilmem…
Bilirsin o da yavrularına bağlı güzel bir anaydı, Selam söyle olur mu?