Yahu bir insan, Bu kadar mı yalama olur?
Bu kadar mı vıcık vıcık akar?
Bir de utanmadan bize 'yandaş' derler…
Ulan asıl yandaş kim, görüyoruz. Yenilen pehlivana dönen birine bu kıyaklar niye?
Ayrıca adam kendine güvenmiyor, haliyle çabalar boşa gidiyor. 'Ben adayım' da demiyor.
Daha ne cilası çekiyorsun behey gafil?

Seçimlerde Erdoğan'a karşı birleşen Cemaat, CHP ve MHP üçlüsüne verilen büyük medya desteğine rağmen alınan sonuç ortada.
Üçü bir Tayyip etmedi.
Bu yıkama ve yağlamanın Cumhurbaşkanlığı seçimine faydası olacağını mı sanıyorsunuz?
"Belki üç beş kişinin kafası karışır" diyorsanız o başka.
İşi gücü, çamur atıp ülkesini gammazlamak olan, beş kuruşluk çıkar için ilkelerini bile satan birinden ne millete, ne de ülkeye hayır gelir.
Böyle biri ancak adam karalamayı iyi bilir.
Millet bunu gördü, Onun için de dersini verdi.
Canlı örnek; Yerel seçimler...
Acımasızca eleştirdikleri, Fetullah Gülen ve MHP ile işbirliği yapan kimdi?
Kemal Kılıçdaroğlu.
Ya CHP'nin altı okuna ihanet eden?
Yine o…
Peki bunca desteğe rağmen sonuç ne oldu?
Kaybetti.
Eee…
Demek ki sevilmiyor.
Çünkü tutarsız.
Çarkçıları, sözünden dönenleri, insana kömür karası çalanları milletimiz sevmez. Aydın Doğan'ın tetikçisi bay Cüneyt Özdemir, ne yaparsa yapsın, ne kadar PR çalışırsa çalışsın, gerçek bu...
Göle maya tutmaz.
Güven vermiyor.
Bu yüzden partilisinin gözünden de vekillerinin gönlünden de düştü.
O bitik biridir artık.
Baksanıza, Oktay Ekşi bile Erdoğan'ın Köşk'e çıkmasını istiyor.
Çalışkanlığıyla, Mertliğiyle, Adamlığıyla, Harbiliğiyle, Dik duruşuyla, Yaptığı hizmetlerle Ve yapacaklarıyla, 'Köşk'e de o yakışır zaten.
Aslında bunu KK da biliyor ama kıskançlığından seslendirmiyor...
Bence cilacı takım, kafasını kuma gömmeyi bırakmalı.
AMK'nın Sözcü'sünün ünlü kalemi Emin Çölaşan da mahalli seçimlerdeki gibi yeniden MHP+CHP kampanyası başlattı…
'Ortak aday çıkarın' diyor.
Neden 'KK' demiyor?
Ya da Bahçeli…
Demek ki o da her ikisiyle bu işin olmayacağının farkında…
Programın sonunda Kılıçdaroğlu'na son okuduğu kitap, hangi filme ve tiyatroya gittiği de soruldu…
Adam ne film izlemiş, Ne kitap okumuş, Ne de tiyatroya gitmiş.
İş Bankası Yayınları'ndan çıkan o kitap için bile "Henüz Türkçe'ye çevrilmemiş ki(!)" dedi.
Ama Cumhurbaşkanının, Başbakanın sanatsal faaliyetleri yakından takip etmesi gerektiği yönünde bol bol ahkam kesmiş.
Özdemir'in finaldeki sözleri de evlere şenlikti.
Başbakana laf çakarken "Yeter ki sinirlenmeden karşımıza çıksınlar" dedi.
Adamda yüz yok ki ne diyeyim…
'Ne kadar sallarsan salla' meselesi gibi…
Olmaz kardeşim!
Senden de bir şey olmaz!