Hakan Şükür'ün 'manifesto' gibi istifa açıklaması şaşırtmıştı.
İstifanın içeriği hem de ondan sonra gelen operasyon da şok etti.
Aklımıza şu geldi.
Acaba yargı, bakanların, hatta İçişleri Bakanı'
nın oğlunu gözaltına alacak kadar bağımsız mı?
Keşke, keşke öyle olsa…
Ama değil.
Ne rüşvet vereni, ne de alanı tanırım.
İddiaların doğru olup olmadığını da bilmiyorum…
Bu yüzden kuşkularım var.
Şüphelerimin dayandığı başka şeyler de.

Mesela operasyon çok gizli yürütüldü.
Bakan ve Başbakan dahil herkes olayı habercilerden öğrendi.
İstanbul polisi Ankara'da kural dışı bir operasyon yaptı.
Olay Ankara polisinden saklandı.
Niye?
Kıyamet kopsun, AK Parti sarsılsın diye mi?
Amaç Erdoğan seçimi kaybetsin.
İstenen de budur…

Başta söyleyelim; Yolsuzluğa zerre kadar bulaşan cezasını çekmeli.
Neye mal olursa olsun, işin sonuna kadar gidilmeli.
Ama yargı, polis fezlekesini doğruluğunu araştırmadan iddianameye çevirmemeli.
Suçsuzlar ayırt edilmeli.

Dünkü gazetelere baktım…
Bugün de öyle.
Operasyon amacına şimdilik ulaşmış gözüküyor.
Malum gazetelerin kurşun gibi manşetleri bunun göstergesi.
Maksat ve hedef belli.
'Erdoğan'sız Türkiye.' Başlıklar bunu söylüyor.
Halk Bankası'nın hedef seçilmesi de İsrail'
in bu işteki rolünü gösteriyor.
İşbirlikçileri saymaya gerek yok.

Türkiye kalkınıyor…
Denizin altından tünelle geçiyoruz.
Kuzey Irak petrolleri Ceyhan'a akacak.
Yıllık yüz milyarlarca dolar kazanacağız.
Dünyanın en büyük havaalanı yapılıyor.
'Barış' da iyi gidiyor üstelik.
Bunlara bir takoz koymak lazımdı…
Operasyon bunu sağladı…
Anlaşılan seçime kadar çok şey göreceğiz.

Bu iş bana da planlı bir iş gibi geliyor…
Olaylar Gezi ile başlamıştı, beklenen olmadı.
Bu kez 'Barış' bozulmak istendi.
O tezgah da tutmadı.
Ardından CHP, hükümeti şikayet turuna çıktı.
Bundan da istenen sonuç alınamayınca başka bir yol denendi.

CHP, ABD'ye gitti.
Orada malum gruplarla bir takım kararlar alındı.
Zaten bavul ve top sakal çetesi bu operasyonu ve kasetleri çok önceden duyurmuştu.
Bakan çocuklarını işaret etmişlerdi.

İçimizdeki çapulcular Türkiye'de istikrarı bozup huzuru kaçırmak istiyor.
Ekonomi çökmüş umurlarında değil.
Konya'da ne dedi Başbakan; "İstedikleri kadar kirli ittifakların içine girsinler.
Türkiye'de artık söz milletindir, karar milletindir, yetki milletindir.
Arkasına karanlık odakları alanlar bu millete istikamet çizemez.
Saldırılar, tuzaklar bu millete diz çöktüremedi, bundan sonra da çöktüremez!"
Son söz budur.

Bu operasyonlar AK Parti'yi ve Erdoğan'ı daha da büyütür.
Kim ne derse desin…
NOT: Önceki gün Barış Terkeşli ile görüştüm.
Çok ilginç şeyler anlattı.
Şaşırdım.
Eminim okuyunca siz de şaşıracaksınız.