Dediğim gibi çıktı…
Malum kafa Abdullah Öcalan'ı itibarsızlaştırma kampanyasına başladı.
Yani baronlar AK Parti Hükümeti'nin başarısını gölgelemek için 'Barış'ı bozmaya yönelik planını devreye soktu.
Adamlar şeytanla yatıp kalkıyor.
Onlarda hiçbir ilke, ahlak, kural, kaide ve namus yok.
Rant iktidarı kurmak için Başbakan Erdoğan'dan kurtulmayı kafaya koydular birkere.
Başbakan'ın şahsında 'makarnacı' diye hakaret ettikleri halkı yeniden yoksulluğa mahkum edecekler.
Hesapları bu.

Önce Kandil'i, İstanbul'da CHP ile BDP'yi ittifaka iknaya çalıştılar.
Cemil Bayık, ayağına giden elçiyle görüşmedi bile.
Baronlar, Ergenekon, İngilizler, İsrail ve yerli tetikçileri, Mustafa Sarıgül'e destek için Sırrı Süreyya Önder'in adaylıktan çekilmesini istedi önce.
'Hayır' cevabı üzerine de hedefe Öcalan'ı koydular.

Aydınlık gazetesi günlerdir Abdullah Öcalan'a atfen konuşmalar yayınlıyor.
Hem de tam sayfa olarak.
Öcalan Kürtlere ihanet etmiş gibi gösteriliyor.
Amaç örgüt üzerindeki otoritesini sarsmak.
Bunu bir ara Cengiz Çandar da yapmıştı.
Öcalan için "AKP'nin memuru oldu" demişti.
Onun da maksadı aynıydı.

Malum zihniyet 'ittifak' suya düşünce barışı bozmak için devreye girdi.
Görevi de Ergenekoncu Aydınlık'a verdiler.

Bu gazeteye yakında AMK'nın Sözcü'sü, Yurt, OdaTV ve cemaat medyası da katılırsa sakın şaşmayın.
Öcalan'ı hedef alan yayınların arkasındaki adres CHP.
El ele vermişler Kürtlerin başına çorap örmeye çalışıyorlar.

Aydınlık'ın Apo röportajı baştan sona yalan…
Baştan sona düzmece…
Aydınlık özel izinle İmralı'ya girmediğine göre bu palavralar niye yazılıyor düşünsenize.
Durum açıkça ortada değil mi?
Kimi kandırıyorlar?
Yoksa Kürtleri de 'bidon kafalı' mı sandılar?..

Güya Apo, "Emrinizdeyim, bütün Kürtleri emrinize vereceğim.
Benim derdim af değil hizmet. Kürtler için anayasal hak istemenin anlamı yok.
Cemil Bayık politik değil, onu parmaklarında oynatırlar…
Hakkari'de Türkçe öğretelim, Türk ulusu ağacın köküdür, Kürtlere Atatürk'ü yeniden tanıtalım.
Şehit yakınlarının ellerini öpeyim…" demiş.
Demiş mi sahi?
Yalancının…

Hani o yazıda yüreğimi okşayan ifadeler yok değil.
Var, var da…
Keşke doğru olsa.
Ama hepsi yalan…
Hem de külliyen.