Doğu Akdeniz'in Paris'idir Adana.
Yoğun göç alması bundan.
İş hayaliyle bir numaralı kente,
Hakkâri, Van, Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Bitlis gibi illerden çok sayıda aile geldi…
Gelen çok olunca dertler de büyüdü.
Yetersizlik ve ilgisizlik yüzünden bazı mahallelerde 'gettolar' oluştu.
Polise taş ve Molotof atan çocuklar buralardan çıktı.

Malum odaklar da göçle gelen çocukların, sosyal, kültürel ve ekonomik ihtiyaçlarını hep istismar etmiş, beyinlerini yıkamıştı.
Neredeyse tamamı örgütlerin potansiyel elemanı haline gelmişti.
Çocuklar ve aileleri kandırılmıştı…

Çocuk…
Atsan atamazsın, Satsan satamazsın…
"Ne haliniz varsa görün" de diyemezsin ki...
Eğitilmeleri ve topluma entegre olmaları şart.
İşte bu amaçla "Biz Ebruyuz" isimli bir proje başlatıldı Adana'da.
Kürt'ü, Türk'ü, Arap'ı birbiriyle kaynaştı.
Gettolardaki çocuklar 'ebru'ya benzedi.

Aslında biz mozaik değiliz.
Çünkü mozaik parçalanır.
Ama 'ebru' parçalanamaz.
Renkler karışır, bir bütün olur.
Onun için projeye 'ebru' ismi verildi.
"Biz Ebruyuz" projesi kapsamında göçle gelen 45 çocukla 'çocuk korosu', 50 çocukla da 'halk dansları topluluğu' kuruldu.
Ortaya müthiş bir iş çıktı…
Eğitmenleri Anadolu Ateşi'nin kurucusu Mustafa Erdoğan…
Gerisini siz tahmin edin.

Adana'nın gettolarındaki çocuklar şimdi taş atmıyor…
Ya horon tepiyor, ya Şemmame oynuyor ya da şarkı türkü söylüyor.
Projenin başında Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik var.
Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ve Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan da koordinasyonu sağlıyor.
Sonuç mu?
Mükemmel ötesi…

Halk dansları ile çocuklar; Birlikte oynamak, Beraber olmak, Dayanışmak kavramlarını, Yani 'biz' demeyi öğrendiler.
Önce yaptıklarının basit el, kol ve ayak hareketleri olduğunu sandılar.
Zamanla zincire halka oldular.
Ebru renkleri gibi birbirleriyle kaynaştılar.

Koroda Türk, Kürt ve Arap kökenli çocuklar var.
Küçük kalpler kendi dillerinin yanı sıra bilmedikleri dillerde de şarkılar söylüyor.
Türkçe, Kürtçe, Arapça ve Ermenice ezgiler kulakları dolduruyor şimdi.
Üstelik şarkıların anlamını da biliyorlar.

Çocukların ailelerinden onay alındı.
Her çalışma öncesi, Emniyete ait araçlarla salona götürülüyor,
Çalışma bitince de aynı araçlarla ailelerine teslim ediliyorlar.
Yani Adana Emniyet Müdürlüğü azami titizlik gösteriyor.

O çocuklar, Birlikte şarkı söylerken aynı anda hüzünleniyor, aynı anda coşuyorlar.
'Biz olmayı' başardılar.
Projeyi ortaya koyan, koordine eden herkese kocaman bir teşekkürüm var.
İnanın gösteri gününü iple çekiyorum…