Gündem çok yoğun…
Akil adamlar, barışı istemeyenler…
Perinçek'in yayın organları Suriye'nin diktatörü Beşar Esad ile röportaj yapmış, Hatta diktatöre bir de Atatürk portresi hediye etmişler!
Kılıçdaroğlu bu akşam bir kanalda esip gürleyecek…
Yine ne diyecek.
Teröristlerin çekilme işi falan…
Sizin anlayacağınız hızlı yaşıyoruz.
Hangisini yazacağımızı şaşırdık doğrusu.
***
O yüzden geçen hafta CHP lideri
Kemal Kılıçdaroğlu'nun Adana'daki gezisine bakamadık.
Google amcaya sordum,
"Bende de bilgi yok" dedi.
Bu kez toplantıya katılan ve gözlemlerine güvendiğim bazı işadamlarını aradım.
Söylediklerinden anladığım, Adana'daki iş dünyasının CHP ile buluşması, hem düzen hem de katılım bakımından hayal kırıklığı yaratmış.
Mesela toplantıya ilgi beklenenin altında olmuş…
***
Konuştuklarımdan biri dedi ki:
"Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu ziyareti iyi organize edilmemiş.
Ha Haydar Baş gelmiş, ha Kemal Kılıçdaroğlu…
Bir fark göremedik.
Hem salonda işadamından çok partili vardı."
Adana Organize Sanayi Bölgesi, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Ticaret Borsası başkanları oradaydı.
Fakat büyük işadamları yoktu.
Liste zayıftı yani.
***
"Salondaki düzen kötüydü" dedi konuştuğum iş kadını…
Zarif bir hanım olduğu için haklı olarak servise ve sunuma bakmış önce.
Ama hiçbirini beğenmemiş.
Şöyle dedi:
"Salon Adana'nın önde gelen işadamlarıyla dolmalıydı.
Ya davet edilenler gelmedi, ya da herkesi çağırmadılar.
Masamızda salata ve tatlıları hazır bulduk.
Yanında da iki şişe kola ve meyve suyu vardı.
Yemekler hızla dağıtıldı, sonra garsonlar toz oldu.
Mutfakta çalışanların gürültüsü salonu rahatsız etti.
Biz oraya yemek yemeye değil, Sayın Kılıçdaroğlu'nu dinlemeye gitmiştik.
Kısacası iş dünyasına verilen davet daha özenli olmalıydı.
Cenaze yemeği dağıtır gibi geçiştirilmesi de hiç hoş olmadı."
***
Diğer işadamı da sahneye takmıştı:
"Winil afiş kırışıktı, doğrusu hiç yakışmadı.
CHP liderinin konuştuğu kürsüde otelin adı ve logosu vardı.
Sahne tasarımı kötüydü.
Özen gösterilmediği her halinden belliydi."
***
Kılıçdaroğlu konuşurken cep telefonları da susmamış.
Konuşmalar ve telefon seslerinden CHP liderinin ne dediği de pek anlaşılamamış.
Bekir Sütcü dışında her oda başkanı konuşturulmuş.
Bir tek Adana Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Sütcü konuşmamış…
Ya da konuşturulmamış.
Keşke ona da söz verilseydi.
***
Son konuştuğum kişi ise, Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından Adana'nın sorunlarına hakim olmadığı yönünde kanaat oluştuğunu söyledi.
Ve hemen herkesin ortak fikri
"Adana ile ilgili konuşsa daha iyi olacaktı" şeklinde.
İşadamlarının çoğu
"Partili bazı oda başkanlarının yerel seçime hazırlandığı belli oldu." dedi.
Yani dağ fare doğurdu.
***
O tobüsün penceresinden el sallamakla, sarılıp koklaşmak yetmiyor demek.
Gittiğin yerin ekonomisi, sosyal durumu, dertleri hakkında bilgi sahibi olmadan da kürsüye çıkmamalı.
Organizasyonu yapanlar da tertip ve düzene özen göstermeliydi.