Enflasyon, Karaborsa, Döviz,
Bankalar arası para piyasası,
Borçları ödeyememezlik riski,
Bütçe dengesi, Cari açık,
Konsolidasyon,
Repo, Tahvil, Denk bütçe,
Devalüasyon…
Ve daha benzeri birçok ekonomik terimi, zamanın beceriksiz iktidarları sayesinde Korkotli ninem bile öğrenmişti.
***
Bu kelimelerden birini radyoda duyunca merakla,
"Gene zam mi oldi uşağum?" diye sorardı.
Osmanlı-Rus Harbi sırasında muhacir çıkmıştı.
İkinci Dünya Savaşı'nın yaşandığı günlerde de ekmeği karneyle almıştı.
Korkusu vardı yani.
Menderes iktidarında karnı doymuştu.
Sonra kuyruklar, yokluklar yaşamıştı nineciğim…
Hastanelerde rehin kalanlara da şehitlere de çok üzülürdü rahmetli…
***
15 sene önceki gazeteleri açın, anlamını bilmeyeceğiniz pek çok teknik terim göreceksiniz…
O gün bize yaşatılanlar, bugün
'barışı' istemeyenlerin marifetiydi elbette.
Onları yeniden sahnede görünce siyaset yazmaktan vazgeçtim.
Midemi bulandırdılar,
Dahası iğrendim…
***
Başbakan Erdoğan, 'barışı' sabote etmeye çalışanlara kızdı…
"Medya üzerinden karanlık operasyon" dedi…
Haksız mıydı?
Açın malum gazeteleri,
Bakın yazılan yalanlara,
Ve yapılan kara propagandaya…
Neyse...
İyisi mi ben ağzımı kapatayım ve güzel şeylerden söz edeyim.
***
Kitaplar bilgiyi hem paylaşmakta hem de kalıcı kılmaktadır.
Aslında bu hikaye yazının icadıyla başladı.
Medeniyetlerin ve gelişmişliğin de olmazsa olmazı kütüphanelerdir.
Tarih boyunca işgalci devletlerin ilk işiydi kütüphaneleri yağmalamak.
Medeniyetlerin izlerini böyle yok etmeye çalıştılar.
***
Üniversiteler de, kütüphanelerdeki kitap sayısıyla değerlenir.
Mesela dünyaca ünlü
Harvard Üniversitesi'nin kütüphanesinde
15 milyon 555 bin 533 kitap var.
Boston Üniversitesi kütüphanesinde ise
15 milyon 458 bin 22 kitap bulunuyor.
Ya bizim üniversitelerimiz?
Ya onların kütüphanelerinde kaç kitap var?
Elin üniversitelerinde milyonlarca kitap var bizimkiler yüz binlerle övünüyor.
Olacak şey mi bu!
Bu kadar kısıtlı kaynakla elbette çözümlemeler yanlış analizlere bağlı kalacak.
***
Durumun vahametini gören,
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'
nin rektörü oldu.
Prof. Dr. Sedat Laçiner, 'Çanakkale Savaşları'nın 100. Yıldönümü' kapsamında seferberlik başlattı.
Laçiner, bir milyon kitaplık kütüphane kurmayı kafaya koydu…
Çağrısı da ilgi gördü…
Yurdun dört bir yanından kitap yağdı.
Bazı üniversitelerdeki öğretim üyeleri dahi kitaplarını bağışladı. Çukurova
Üniversitesi'nden
Prof. Dr. Varol Aksungur ve
Prof. Dr. Kadir Aydın da Çanakkale Savaşı'nın 100. yılında kurulacak kütüphaneye gönderecekleri kitapları hazırladı bile…
***
Geçenlerde Laçiner'le konuştum.
Kampanya ile ilgili bazı bilgiler aldım.
Üniversite kütüphanelerindeki kitap azlığından yakındı…
Kampanyanın da iyi gittiğini söyledi.
Şimdiden 200 bini elektronik olmak üzere, 540 bin kitaba ulaştıklarını belirtti…
Darısı diğer üniversitelerin başına.
***
Rektör Laçiner,
"Hocam biz para göndersek, siz kitap alsanız olur mu deyip para gönderen hayırseverler bile var" dedi.
***
Bir milletin diriliş destanıdır Çanakkale Zaferi…
Balkan Harbi'ndeki acı mağlubiyetin ardından Çanakkale'de kazanılan zafer,
Milletimizin kahramanlığının mazide kaldığını düşünenlere en güzel cevaptır da.
Bu zafer, vatanı kurtarmıştır.
Bu zafer, Anadolu topraklarını Türk milleti için ebedi bir yurt yapmıştır.
Çanakkale Zaferi Avrupa'nın hakkımızdaki düşünce ve kanaatini de değiştirmiştir.
Bunun için Çanakkale
'mucizeler' cephesidir ya.
***
Çanakkale Savaşı başladığında zaferden emin olan İngilizler,
Türkçe banknot bastırmıştı.
Hatta
Servet-i Fünun gazetesinde bu paralarla ilgili haber yayınlanmıştı.
İngilizlerin bastırdığı banknot milletin ve ordunun moralini bozacağı yerde aksi oldu.
İstanbul ele geçirilmiş olsaydı bu para piyasaya sürülecekti.
O geçersiz banknotları Yunan askerlerine verdiler.
***
Prof. Dr. Laçiner telefon konuşmamızda sabah üniversiteye giderken, akşam eve dönerken savaşları yeniden yaşadığını anlattı.
İkinci bir Çanakkale cephesi açmıştı.
Heyecanı sesine yansıyordu…
Bu ses, projenin başarıya ulaşacağının açık bir göstergesiydi…