8'inci Cumhurbaşkanımız Merhum Turgut Özal İhtilal döneminde, Yani postal gölgesinde,
"Çağ atlatacağız" demişti de inanmamıştık.
***
Telekomünikasyon,
Bilgisayar,
İnternet, Otoyollar,
Köprünün satışı ve diğer özelleştirmeler,
Devlet tekelinin kırılması,
Türk Parasını Koruma Kanunu…
İlk özel radyo ve televizyonlar…
Neyse…
Liste uzun.
Ama yerimiz dar.
***
Özel radyo ve televizyonlar…
Çok sevmeme rağmen,
Radyo dinlemeye pek vaktim olmuyor.
Ancak sabahları işe giderken arabada dinleyebiliyorum.
Ama radyoların görünmez kahramanlarını çok seviyorum…
***
Aslında ben de eski bir televizyoncuyum.
Ekrana ya da mikrofona yabancı değilim yani.
Yayıncılık, Hakikaten zor zanaat.
Masrafı çok, Yetişmiş eleman az.
Yasal boşluktan istifade edeni bir hayli fazla.
1990'a kadar özel radyo kurmak yasaktı.
Hepsi merhum Özal sayesinde oldu.
Türkiye renklendi.
Uzaydan bilgi yağdı,
Ufkumuz açıldı,
Haliyle dünyamız da zenginleşti.
***
Anayasa'nın 133. maddesinde yapılan değişiklikle kurulabildi özel radyo ve televizyonlar.
Yayınların düzenlenmesi ve denetlenmesi için de Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Kanunu çıkarıldı.
Bildiğiniz RTÜK kurulmuş oldu.
***
Ama bu alanda bazı boşluklar var.
Bunlardan istifade eden
'gergedan'lar ise frekanslar arasında cirit atıyor.
Bir an önce
'frekans' ihaleleri yapılmalı.
Çünkü Adana'da, hatta birçok ilde korsan radyolar türemiş kafasına estiği gibi yayın yapıyor.
Kimi bas bas bağırıyor.
Kimi Ankara havası çalıyor, Kimi de sahte ilaç satıyor.
Sadece Adana'da 12 korsan radyo var.
***
Gerçek radyocuların yatırımları büyük…
Haliyle masrafları da...
Ama korsanlar yüzünden hepsi sıkıntıda.
Boşluğu fırsat bilip yereli ulusala çeviren radyolar bile olmuş.
Telif haklarına boğulan gerçek radyocular huzursuz.
Ama bir kuruş telif ödemeden müzik yayını yapan korsanların keyfine diyecek yok.
Bunlar yalan reklamlarla da köşe oluyor…
***
Korsan radyonun birinde
'Gergadan' isimli bir ürünün tanıtımını dinledim.
Adam resmen manyak…
Değil radyoda, İki kişi arasında bile konuşulmayacak argo ifadelerle, uyduruk ilacı tanıtıyor.
Güya o ürün kadın ve erkekleri boğaya çeviriyormuş.
***
Bu yayınlara inanıp sahte üründen alanlar, hem satanı hem de taşıyanı ihya ediyor.
Tabii alanlar da hasta oluyor.
İstanbul'daki bir lojistik firmasının bu sayede her gün yurdun dört bir yanına 10 bin kargo taşıdığını duydum.
Ankara havasını dinleyen gariban müzikle coşuyor, sonra da siparişi veriyor.
Üçkağıtçı da köşeyi dönüyor.
***
Korsanlar paraya para demiyor.
Çünkü ne telif, ne vergi, ne RTÜK payı ne de başka bir şeye para harcıyor.
Kullandıkları elektriğe bile para verdiklerini sanmam.
Bunlar aynı zamanda yasal radyoların frekansını da kullanıyorlar.
Vur kaç taktiği yani…
Bu korsanlar seçim zamanı işi daha da azıtabilir.
Ya yalan haberlerle milleti kışkırtırlarsa ne olacak…
Şimdiden önlem almak lazım.