Mehmet, karısı Ayşe ve yapışık ikizleri yıllar sonra rüyama girdi.
Baba eski bir katil…
Soğanlı tepesinde Alman bir çifti öldürdükten sonra yakan bir cani.
Rahşan Affı'yla kurtuldu…

Ayşe, kocasının acımasız bir katil olduğunu evlendikten sonra öğrendi.
Hamile kaldı.
Katil koca kâbusunu karnındaki bebeğiyle unutmaya çalışıyordu.
O zamanlar şimdiki gibi ultrason falan yoktu.
Bebeğin cinsiyetiyle ilgili köyün yaşlı kadınları tahmin yapıyordu.
Ona da,
"Karnın büyük, ikizin olacak" demişlerdi.

Zor bir hamilelikten sonra hastaneye kaldırıldı Ayşe.
Doğum sezaryenle gerçekleşti.
Hayret!..
Bir bedende iki baş vardı…
Korktu Ayşe önce, yapışık ikizlerine bakamadı…
O an Mehmet'in işlediği cinayetin kefaretini ödediğini düşündü.
Ama sonra bebeklerine sarıldı, onlara sütünü verdi.

Mehmet çok soğukkanlıydı.
Gazetecileri aradı…
İki başlı bir bebeği olduğunu söyledi,
Para karşılığında fotoğraflarını çektirdi.
Gazetelerde haber çıkınca yapışık ikizlerini devlet hastanesinden aldı, KTÜ Tıp Fakültesi'ne yatırdı…

İkizler emin ellerdeydi.
Onlara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yakup Aslan bakıyordu.
Bayağı ilgi gördü iki başlı bebek.
Alman RTL kanalı bile Mehmet ile röportaj yaptı…
Onun bir Alman çiftin katilini olduğunu bilmeden…

Soğanlı Dağı'nda yıllar önce işlenen vahşi cinayetin haberini ben yapmıştım.
Çok üzülmüştüm o genç çifte.
Yeni evli gençler karavanla Berlin'den doğa harikası Karadeniz turuna çıkmıştı.
Bayburt'a gelmiş,
Soğanlı Dağı'nın tepesinde kamp kurmuşlardı, sisler içinden gelecek ölümden habersizce.

Koyunlarını otlatan çoban Mehmet hava kararınca gelmişti yanlarına.
Dil bilmezdi…
El kol hareketleriyle Alman Günter ve eşi Eva'ya bir şeyler anlatmaya çalıştı.
Sonra heybesinden bir şişe rakı çıkarmış onlara ikram etmişti.
Mehmet ilk kez yürüyen bir ev, bir karavan görmüştü.
Kadın da çok güzeldi üstelik.
İçtikçe içtiler…
Günter sızmıştı.
Eva'yı taciz etmeye başladı çoban Mehmet…

Bağırmasına aldırmadan genç kadına orada tecavüz etti.
Sonra ikisinin de kalbine bıçağı sapladı.
Paralarını ve saatlerini aldı.
Ölmüşlerdi…

Kuru çam dallarıyla cesetleri ateşe verdi.
Kimse görmemişti Mehmet'i.

İki gün sonra ortaya çıkmıştı cinayet.
Yine bir başka çoban görmüştü yanık cesetleri.
Tanınmayacak haldeydiler.
Bıçaktaki izler yakalatmıştı caniyi.
Müebbet aldı, ama aftan çıktı…

Onlar böyle acımasız bir katilinin çocuklarıydı. İkizler
gazetelere haber olunca aileye yardım yağdı.
Mehmet'in ilk işi o paralarla kendine bir cep telefonu almak oldu.
Türkiye o günlerde cep telefonu ile yeni tanışmıştı.

Bebeklere Yakup Hoca bakıyordu.
Hastanede özel bir odaları vardı.
İkizleri sayelerinde daha çok para kazanacağını düşünen Mehmet, onları hastaneden çıkarıp köyüne götürdü.
Köyde hastalandı bebekler.
5 aydır birbirlerine yapışık yaşayan ikizler zatürreden ölmüştü.
Para hırsı öldürmüştü bebekleri.
Ayşe, ikizlerine çok ağlamıştı.