Nuran Yıldız'ı okumamışım.
Yuh olsun bana!..
Sen hocanın tespitlerini beğen, açık sözlülüğüne bayıl ama o yazısını okuma… Oldu mu şimdi!
Ağır ihmalim var, Nuran Yıldız bağışlasın.
Bir de
"Kimse bu tezgahı yazmadı" demişim…
Meğer Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Nuran Yıldız öyle etkili bir yazı yazmış ki Tartışılıp durmuş günlerce…
Günler sonra Akit bile yazıyı birinci sayfadan vermiş.
Vallahi de billahi de 'Yuh' bana…

Yıldız'ı okumuş olsaydım Onun benden bir gün önce, 'Bekçi Celal' konusuna daha cesur daldığını görecektim.
Dün sabah Nuran Hanımla konuştum.
"Aklın yolu birdir" dedi.
Ben 15'inde o ise 14'ünde yazmış 'Bekçi Celal' tezgâhını…
Verip veriştirmiş herkese… İyi de etmiş… Okkalı bir yazı ve önemli tespitler yapmış.
Ve tokat gibi yüzlere çarpmış.
Utanan oldu mu acaba?
***
Siyasetin iletişimi üzerine iki tez, iki de kitap yazan, onlarca makalesi olan Nuran Yıldız gibi bir uzman
Elbette 'Bekçi Celal' haberinin 'kurgu' olduğunu bir bakışta anlar…
Hele ardından patlatılan Başbakan'ın kızının 52 bin lira danışman maaş aldığı haberi, kurgunun amacını da hedefini de belli etmişken,
Haber 'ben siparişim' diye bas bas bağırıp duruyor.
***
Ben biraz lafı döndürmüşüm.
Ama Nuran Hoca (Yıldız) Haberin üzerine atlayanların gözüne bir yumruk çakmış…
O gözlerde 'yıldızlar' uçuşmuştur herhalde.
Nuran Hoca, "O yazarlar halkı hiç anlamıyor, Ama anlıyormuş gibi yapıyor, Analizleri de böyle…
Onlar ABD'de olsalar ekmek bulamazlar.
Ama bizde el üstünde tutuluyorlar" diyor.
Haksız mı? Tek tek, isim isim yazdı bu ünlü yazarları.
Hayret! 'Bekçi Celal'e balıklama atlayanlardan çıt çıkmadı.
Niye acaba?
Yoksa çıktı da ben mi görmedim?
Belki de 'Bekçi Celal' haberiyle suçüstü olduklarını anladılar.
***
Sayın Yıldız ne doğru demiş:
"Yıllar yılı bu ülkenin siyasetçisini, iş adamını yönlendirmiş olan isimlerin sözlerini okuyunca ağlayasım geliyor."
Hakikaten ağlamak lazım.
***
Başbakan Erdoğan bu yazarlara boşuna tepki göstermiyor.
Çünkü halktan ve gerçeklerden o kadar uzaklar ki…
Onları niye dinlesin?
Onlar değil miydi halka
"Göbeğini kaşıyan adam" ve "Bidon kafalı" diyen?
Başbakan halkın içinden gelen biri.
Doğru bildiği yolda yürüyor…
Gerektiğinde tepkisini koyuyor…
Ama samimi, Ama içten…
Yani halkın diliyle konuşuyor…
Başarısının sırrı da burada…
***
Vatandaşla gizli gizli buluşuyor, şoförle çay içiyor, sohbet ediyor, dert dinliyor.
Hastası olanı telefonla arıyor, gecekonduya gidiyor, gece mahalleleri geziyor.
Bunlardan kaçı basına yansıyor?
"Filan eve gidiyorum" dese peşine bir gazeteci ordusu takılmaz mı?
Yığınla yurdum hikayesini yazmaz mı bizim medya?
CHP'nin akıl hocaları candaş medyasında "Bekçi Celal" türünde sipariş haberler yaptıracağına halkın dilini ve delikanlılık raconunu yöneticilerine öğretse daha iyi olur.