Önceki gün,
Ve de gece…
Ekrandan hüzün yağdı üstümüze, hüzün…
Ünlü haberci, muhabir, belgeselci, anchorman, usta gazeteci-yazar Mehmet Ali Birand için,
Gözleri buğulananlar, Burnunun direği sızlayanlar,
Hatta kendini tutamayıp ağlayanlar oldu.
Kimse ölümü ona yakıştıramadı çünkü…
***
Değerli okurlar,
Yüzyılın icadı olan televizyonlar,
Evimize değil odamıza kadar birçok davetsiz misafir soktu.
Kiminden nefret ettik, Kimini de çok sevdik…
Sevdiklerimizi aileden saydık.
Nefes alış verişlerini bile izledik.
Her günümüz onlarla geçti.
Görmediğimizde eksikliklerini hissettik…
Mehmet Ali Birand da aileden biriydi…
Çıkmayınca ekrana, Haberin tadı olmazdı.
***
Önceki günden beri ünlü haberciyle ilgili neredeyse söylenmeyen kalmadı.
Sayın Başbakan ona nasıl dua ettiğini anlattı.
Mesai arkadaşları ve patronunun gözyaşları ise sel oldu.
Show TV anchormanı
Ali Kırca ağlayarak,
"
Bu yola Mehmet Ali Birand ve birçok arkadaşla beraber çıktık.
Birand gitti…
Yan ekranda Birand'ı görmüyorum,
Çok yalnız kaldım.
Hissettiğim yalnızlık" dedi.
***
Sabah yayılan
'öldü' haberine kimse inanmamıştı…
Birand herkesi
'dua'ya çağırmıştı bir keresinde…
Yine dua etti herkes.
Kara haber akşam geldi.
Programlar iptal edildi.
Her eve hüzün çöktü…
Tüm Türkiye ağladı.
Ne diyordu Çin atasözü,
"Bir kaplan öldüğünde derisini ardında bırakır,
Bir insan öldüğünde ise namını…"
Birand, geride epey eser ve güzel anılar bırakıp ayrıldı aramızdan.
***
Usta son yazısını
Diyarbakır'a ayırmış,
"Bugün Diyarbakır'da büyük tören var.
Yüz binlerce kişi toplanacak.
En ufak bir olay kan dökülmesine kadar gider" demişti.
Önceki gün de dün de kara haber gelmedi usta…
Beklenen bu kez olacak galiba…
Barış gelecek dağlara…
Hava güneşli ve ılık…
'Dağlarına bahar gelmiş memleketimin' şiirindeki gibi tıpkı…
Ölümün ve kalleşliğin puslu havası yok sanki!
***
Hep hüzünle izledik,
PKK'nın çektiği filmleri…
Ülkemin kayıp çocukları ölmek ve öldürmek üzerine kurgulanmıştı.
Gün ağarınca,
Aynı vatanın evlatlarına tuzak kurmak için yola bomba koydular.
Sonra Mehmetçik geldi.
Ölüme milim kalmıştı,
Son anda fark ettiler ölüme yürüdüklerini.
O an,
"Bir şey olmadı, kaçtılar, tüh" dedi biri. İki
Mehmetçik ölüme yürüseydi,
Paramparça olacaklardı,
Herhalde onlar da nara atacaktı…
***
İkinci görüntüye baktım,
Mehmetçik kalabalıktı.
Mağarada kıstırdıkları PKK'lılara
'teslim ol' dediler.
Dağlarda yankılanan ses,
"Bu toprakların çocuklarıyız" diyordu teröristlere…
Teslim olan PKK'lılara sağ salim eve dönme sözü verildi güven dolu bir sesle.
Sonra hepsi, ölümün
karanlığından kurtuldu.
Analar ağlamadı bu kez.
***
Sevgili Birand, İnşallah
bundan böyle dağların kovuklarında vurulup gitmez kimse.
Kalbimiz de dinamit deposu gibi patlamaya hazır olmaz inşallah...