Antalya'da her dönem bir 'istemezükçü' zihniyet vardır.
Geçmişten günümüze kadar hep süre gelmiştir bunlar.
Kent adına yapılan iyi veya kötü bir şey karşısında dururlar, hiçbir şey istemezler ve itiraz ederler.
Ya yargı yoluna giderler yada zırt pırt toplantılar yaparak milletin kafasını karıştırıp mide bulandırırlar.
Tıpkı son günlerin fenomen sloganı, 'Çarşı her şeye karşı' gibi.
Antalya'da yıllardır süregelen bir Batı Çevre Yolu hikayesi vardır. Filmlere konu bile olur olmazsa Batı Yakası Hikayesi'ni akıllara getirir.
Bu hikaye tam 17 yıldır süregelirdi. Menderes Türel'in ilk Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde hayli mesafe kat edilmişti.
Ancak bu istemezükçü zihniyet yüzünden açılan davalarla yapılan çalışmaların önü tıkanmıştı.
CHP'li Mustafa Akaydın döneminde de aynı zihniyet hortlamış ve elzem olan bu yol sürüncemede bırakılmıştı.
Ne zaman Türel ikinci dönemine başladı o zaman bu yol yeniden gündeme geldi ve kısa sürede sorun çözülerek yapımı tamamlandı ve geçtiğimiz günlerde Başbakan Binali Yıldırım tarafından açılışı yapılarak hizmete sokulmuştu.
Tabi o meşhur zihniyet iyi olan bir şeyi ve çözümü istemediği için orada yapılan planlama için davalar açmış ve tekere çomak sokmuştu.
Ve o zihniyetin açtığı dava nedeniyle Antalya 1'inci İdare Mahkemesi, Batı Çevre Yolu'nun 1900 metrelik kısmının kamulaştırma ile açılması mümkün iken, yolu açmak için 280 hektarlık alan için alınan kamu yararı kararını iptal etti.
Yargı böyle karar verince bizim istemezükçüler savaş kazanmış veya mal bulmuş mağribiler gibi toplantılar yapıp zafer çığlıkları atıyor.
Adaletin kestiği parmak acımaz. Bunun için bu yolun açılışı için karar verip plan tadilatı yapanlar karara göre mutlaka bir çözüm bulacaklardır.
Çünkü yol açılınca kazanan sadece Antalya değil, hem Türkiye hem de ekonomi olmuştur.
Şehir içi trafiği rahatlamış, kamyon ile tankerlerin yol açtığı ölümlü ve maddi hasarlı kazalar yok denecek kadar azalmış, Konyaaltı sakinleri derin bir oh çekmiştir.
Durum böyle iken birilerinin çıkıp iptal kararına sevinmesi hiç hoş olmamıştır, şık düşmemiştir, bölge halkı ve hizmet alan Antalyalıların tepkisini çekmiştir.
İstemezükçülere baktığımız zaman yaptıkları çalışmanın tamamen siyasi amaçlı olduğunu görmemek için kör olmak gerekir.
Aslında madem yargı karar verdi, yolu kapatacaksın, kamyon ve tanker trafiğini bu istemezükçülerin evlerinin önünden vereceksin ki anlayacaklar bu yolun elzem olduğunu.
İnanın bu konuyu düşündükçe bir dönem İstanbul Boğaz Köprüsü'nü istemeyenlerin yürüyüş yapmaları bile aklıma geliyor, mazi gözümde canlanıyor.
Mahkemeden iptal kararı aldıran bu zihniyet şöyle buyurmuş, "Yolun açılabilmesi için kamulaştırma yapmayanlara, yapamayanlara, 'biz yaptık oldu' diyenlere soruyoruz. Ne olacak şimdi?" Hakikaten yapıldı oldu.
Bundan sonra ne olacak? Yol mu kapatılacak, yoksa oraya yapılan evler mi yıkılacak?
Sağlıcakla kalın.