Umuda uzanan bir yol, yüreği ısıtan bir tılsım. Akıl veren, eğlendiren, dinlendiren değerli bir hazine. Aşk da onda mizah da… Sadece kağıt ve mürekkep değil ruhumuzun deniz feneridir. Yalnızlığı unutturan bir arkadaş, yaşam kılavuzudur kitaplar. Fransız yazar ve şair Victor Hugo ne güzel de söylemiş; "Kitaplık kurmak, mabet yapmak kadar kutsaldır!", "Bazı kitaplar tadılmak, bazıları yutulmak, bazıları da sindirilmek içindir" diyor İngiliz filozof, bilim insanı Francis Bacon da. Ankara, en çok kitap okuyan şehirlerin başında geliyor. Ankara Kitap Fuarı bu yıl da kitapseverlere kapılarını açtı.
Fuara bu yıl 300'ü aşkın yayınevi, sivil toplum kuruluşu katılıyor. Fuarın onur konuğu Gülten Dayıoğlu, uluslararası onur konuğu da Fransız yazar, gazeteci ve senarist Jean-Christophe Grange oldu. Gençlerin ve kadınların ilgisi bir hayli yoğun Fransız yazarlar Jean Paul Mongin, ile İlber Ortaylı, Ahmet Ümit, Gupse Özay ve daha birçok yazarın katıldığı imza ve söyleşi programları… Panel, söyleşi, şiir dinletileri, çocuk aktiviteleri… Tolstoy'un dediği gibi ben de; "Okuma hevesimi dünyanın bütün hazinelerine değişmem." Akıllı insanın en büyük serveti banka hesabı değil kütüphanesidir. Öğlen arası, akşam çıkışı, hafta sonu ne yapıp edin stantları gezin, çocuklarınızı götürün derim. Unutmayalım Jonathan Swift'in altını çizdiği gibi "Kitaplar, aklın çocuklarıdır!"
Bu yıl Fuar'daki en güzel sürpriz değerli arkadaşım Burak Artuner'in imza günü oldu. Edebiyat tutkunu Artuner'in "Leman Hanım'ın Mavi Cadillac'ı" kitabı artık başucumda. Toplumdaki dönüşümü, tarih içindeki bir aşkı öyle güzel anlatıyor ki elinizden bırakmayacaksınız. "Aşk emek ister, emek vereni terk etmez" diyen Artuner, şöyle devam ediyor; "Romanımın başındaki alıntılardan biri Milan Kundera'ya aittir, 'Aşk ya çılgınlıktır ya da yoktur!' Kundera'nın bu sözünü işlemek istedim. Aşk için neler yapabilirsiniz, ne kadar cesaretiniz var, sınırınız nedir? Günümüzde aşk kavramının içinin boşaldığını görüyoruz. Günübirlik, kısa süreli, sadece cinselliğe dayalı ilişkiler için bile aşk yakıştırması yapılıyor. Eski aşklar ise daha tutkulu, daha gerçek, daha fedakârlık ve emek içeriyordu. Bunu anlatmak istedim biraz. Peki, o zamanlar, aşka daha az değer verenler yok muydu? Tabii vardı; onu da aktarıyorum romanımda"