Aylarca evde yarı açık cezaevi hayatı yaşadık.
Tedbirlere uyum konusunda azami özen ve hassasiyeti gösterdik.
Ne olduysa kapıyı araladıktan sonra oldu.
Hiçbir şey yaşanmamış gibi hayatımızı kaldığı yerden yaşamaya başladık.
Bir özgüven patlaması yaşıyoruz.
Devlet ana...
Devlet baba...
Peki ama hem ana hem baba ise... Neden söz dinlemiyoruz.
Nedir bu baş kaldırış?
Bence bu kadar özgüven fazla.
Sonuçlarının hem bireysel hem de toplumsal ne kadar ağır olacağını bilmiyormuyuz.
Elbette farkında olduğumuz kesin.
Lakin 'bana bir şey olmaz' ya da 'bizden uzak' düşüncesi yanlış.
Çok mu şey istedik?
Senin sağlığın benim sağlığımdan geçiyor.
Artık tek taraflı anlayış ile sağlığımızı bu illetten korumak mümkün değil.
Bunu bilip bunu söylemek yetmiyor.
Uygulamada karşılıklı anlayışı güçlendirmemiz gerekiyor.
Benim maskem, benim mesafem, benim temizlik uygulamam yeterli değil. Senin de aynı hassasiyeti koruyor olman gerekir.
Bakın, tüm uyarı ve çabaya rağmen artış oranı ve salgının yeniden etrafımızda hayat bulmaya başlaması rakamsal veriden ibaret değil.
Denetimler topyekun ve aralıksız devam ediyor...
Koronavirüsle mücadelede verilen en ufak taviz, malesef bu salgının daha da güçlenerek büyümesini sağlıyor.
Bunu görmüyor olmak, sadece körlükle izah edilemez.
Etrafta düğün, nişan, kına gecesi, sünnet düğünü hatta taziye gibi törenlerde kesintisiz salgın denetimleri yapılıyor.
Gelen fotoğraflar hiç de iç açıcı değil. Yarına umut taşımak adına bugün tedbiri elden bırakmayalım.
Milletçe daha sağlıklı günlerde tüm merasimlerde birlikte olmak için bugün biraz ayrı kalalım.
Ayrı kalmak, özlemek, hasret çekmek duyguları hüzündür.
Ama sonuçları daha güzel olacaktır.
Bakın yarınlar için bugünleri feda edelim. Hep birlikte yeniden eve dönmemek için... Gelin dün başardıklarımızı bugün de başarırız. Biraz sabır...
Unutmayalım, bu zorlu süreçte "tedbir" sahip olduğumuz en büyük silah.
Kural dediklerimiz: sosyal mesafe, maske ve temizlik...
'Bana bir şey olmaz' anlayışından sa 'ya bana bir şey olursa' endişesini taşımalıyız.
Çoğu gitti, azı kaldı...