Karne notu kırık… Tembel öğrenci. Ders çalışmıyor. Yazılı sonuçları hüsran…
Mülakata kalkmamak için sınıfın son sıralarına kaçıyor.
Bu öğrencinin sınıf atlaması bu koşullarda mümkün görünmüyor.
Sınıftan çok tiyatro salonunu andırıyor.
Başkentte bir tiyatro kurulsa başrolde kime görev verirsiniz?
Bence senetçinin önüne kimse geçemez.
Karnesi kırık… Ama tiyatro kolu başkanlığını kendisine verelim. Sınıf başkanlığı mı?
Siz bilirsiniz… Ben söyledim; tiyatro kolu başkanı yapalım. Bu yetenek ile tiyatro kolu başkanlığını hak ediyor.
İyi rol kesiyor… Kendi yazıp, kendi oynuyor… 'Bütçe fazlası verdik…' dedi, ardından borçlanma yetkisi istedi.
Bütçe fazlasının nerede olduğunu söylemedi.
'Ankaralı zehir içiyor…
Asbestli boruları değiştireceğim.' dedi. Hepimiz vaaay…
Zehirleniyoruz. 'Senetçi haklı' dedik.
Ama demedik ki ASKİ kendi başına 3 milyarlık bütçesi ile devasa bir kurum…
Bu değişim için borçlanmaya ihtiyacı yok. Kendi imkânları ile yapar. Aman efendim olur mu?
Senaryo gereği ASKİ üzerinden tiyatroyu sürdürmek gerekir. Algı tuttu…
Ağlamaya devam. İki damla gözyaşı… Biz ağlak tipleri severiz.
Merhametliyiz… Hemen satın aldık, durumu…
Senaryo dışına çıkan senetçi sahneyi 'ağlama duvarına' çevirdi.
Bu ağlak durumdan sıkıldık.
Senaryoyu güncellemek gerekir.
'Senetçi şov' ikinci bölümü ile devam ediyor…
Takipte kalın, bizden ayrılmayın…
DÜNE dair tüm babalara küçük bir not; sevgiyi, saygıyı, hayata tutunmayı, mücadeleyi, birey olmayı öğreten başta babam olmak üzere ebediyete intikal eden babalarımıza rahmet diliyorum. Şehit ve gazilerimizin babaları başta olmak üzere tüm babalarımız ile baba adaylarının' Babalar Günü' kutlu olsun...