Koronavirüs hayatımızı abluka altına aldıktan sonra yaşam alanımızın daralmasıyla başlayan sürecin normalleşme adımlarına hızlı geçiş yaptık. 'Evde sıkıldım' diyen kendini sokağa attı. Özlem duyulan ne kadar mekân varsa kapısı çalındı. Tedbiri sürdürende var… Tedbiri tedbirsiz kılanda… Hal böyle olunca aylardır sürdürülen tedbirler bir çırpıda itibarsızlaştırıldı.
Bu kadara hızlı normalleşme normal değil. Alınan tedbirler insan yaşamını sağlıklı kılmak için. Bir başka deyişle sürecin bize öğrettikleri üç kuralı kuralsızlaştırmamamız gerekiyor.
- Sosyal mesafe…
- Hijyen…
- Maske…
Çokta zor olmayan bu üç kuralı yaşam alanınızdan çıkarmayın. Yasaksız ilk hafta sonunu geride bıraktık. Ajanslardan haber merkezimize düşen hafta sonu fotoğraflarına bakıldığında durumun pekte iç acıcı olmadığı ortada.
Özellikle büyükşehirlerde eski günlere hızlı geçiş yaşandı. Hiç salgın yaşanmamış gibi rahat tavırlar kayıtlara geçti. Salgının ilk gününden bugüne kadar dillendirilen 'ikinci dalga' tehlikesine el birliği ile davetiye çıkartıyoruz.
Sürecin en önemli unsuru 'maske'…
Maskesiz hayata geçiş için çok erken. Havanın güzel olmasını fırsat bilmek, önlemleri yok saymak anlamına gelmemeli… Zor bir süreç yaşadık.
Hep birlikte evde kalmanın verdiği ruh daralmışlığını kontrol altında tutmalı.
Virüs halen bizimle…
Dünya turuna çıkan virüs ülkemizdeki turunu tamamlamış değil.
Unutmayalım… Unutturmayalım…
Hiç salgın olmamış gibi hayatın içine cumburlop dalarsak o hayatın içinden çıkamayız.
Tedbir ve kurallara her zamankinden daha fazla uymalıyız. Sürecin şaka kaldırır tarafı yok.
Hiçbir şey eskisi gibi değil…