Bursaspor rövanş maçını kazanıp, elendiğinde biz eleştirimizi Fenerbahçe üstüne yaptık. Böylesine bir maçtan bu futbolu ve bu skoru çıkartan takıma haksızlık ettik.
Ertuğrul Sağlam'ın Kadıköy'de çıkardığı takım ile Bursa'da sahaya sürdüğü arasında önemli farklar vardı. Daha defansif, daha mücadeleci takımla çıkmıştı Saracoğlu'na... Bir kelime daha eklersek, daha cesaretsiz bir anlayışı da yanlarına koyarak. Üç yedi Ertuğrul hoca.
Kendi sahasında daha agresif, daha yaratıcı, daha etkili oyuncuları tercih etti.
Bu noktada Ertuğrul Sağlam'a bir önerimiz var. Beşiktaş'tayken de aynı strateji sorunlarını yaşamıştı. Deplasmanda veya büyük takıma karşı oynarken en az riski taşımak istiyor. Bu maçları kaybetmemeyi daha önemsiyor ve bunu da savunmaya yönelik kadroyla yapacağını sanıyor.
Bursa'da da bu fikrini değiştirmediğine göre, önündeki kariyerinde bu dersleri bir daha izleyerek, biraz gelişmesinde fayda var. Özellikle elindeki kadronun daha etkili olan oyunculardan oluştuğunu görüyorsa...
Yazının başlığı 21 gram. Doğru mudur bilemem ama ölümden sonra 21 gram hafiflediğimizi iddia eden araştırmalar var. Yani ruhumuzun gramajı bu.
İşte Bursaspor takımının son maçtaki fazlalığı da budur aslında. Fenerbahçeli meslekdaşlarından 21 gram daha fazlaydılar sahada. Daha inanmış, daha isteyen...
Stoperde genç İbrahim'i, orta sahada Ozan İpek'i, forvette Volkan veya Turgay'ı kendilerini "büyük" sananlar karşısında devleştiren fark da budur.
Eğer Bursasporlu oyuncular kendilerini böylesine bir büyük başarının eşiğinden döndüren gerçeği iyi özümser, bu farklılıkla yollarına devam ederlerse, tüm Türkiye, beşinci şampiyonun hazırlığını yapar. Bugün olmazsa, yarın...