Bu zemine ve hava şartlarına rağmen, sahada yapılan mücadeleye saygı duymalıyız. Bir galibiyetin heyecanının veya şampiyonluğun tadını en çok çıkartanların bile gelmeye niyetlenmedikleri bir stada sığınmış futbol emekçilerinin, peşinden koştukları topu ısıtmak için verdikleri çabayı da takdirle izledik.
Galatasarayın eksikleri, Gaziantep'in direnci ile birleşince ortaya çıkan karmaşanın gol üretmesinin de üstünü çizdi. Bir şeyler yapacak Arda'nın sıfıra kadar bindirmelerinden etkisiz ortalar çıkarken, Nonda bu çabanın içine girmeye hiç niyetli değildi. Değerlendiremediği fırsatlar bir kenara, bu haldeyken penaltı pozisyonunda topun başına geçmesi ilginçtir aslında.
Mutlaka maç öncesindeki planda penaltıcı Nonda denmiştir. Yoksa Arda gibi bir kaptana, Servet gibi de bir lidere sahip takım, Nonda'ya topun başına gitme hakkını vermezdi.
Nitekim kaçtı penaltı. Gaziantep kalecisi Mahmut'un imzasını es geçmeleyelim. Maçın kırılma noktası yoktu. Galatasaray tehlike bile yaratmaktan uzak, doldur boşaltlar ile rakibin yapacağı bir hatanın pusunda bekliyordu. Ahmet Arı'nın tutulası dili yardımcıya faul beklentisi jargondan taşırıp iletince, Gaziantep 10 kişi kalıverdi. Böyle bir zeminde, bu atmosferde, her adıma muhtaç bir maçta yapılmayacaklar listesinin ilkini tercih etmişti Ahmet...
Kendi kaderinde ne olacağı meçhul bir yolculuğun içine giren maçı, sürpriz olmayacak şekilde bir duran top çözdü. İkinci 45'te iyice gol atmaktan vazgeçen, sadece rakibinin yapacaklarına seyirci kalmayı tercih eden Gaziantep'in beklenen hatalarından en netini değerlendirdi Mustafa Sarp.

CANER'DEKİ DEĞİŞİM
Daha öncesinde Nonda'nın önüne atmıştı topu kaleci Mahmut. Ya da göze batırırcasına yapılan penaltı tekmesi vardı. Forvetlerinden fedakarlık etmeyen, orta sahada üç pası üst üste yapabilen her takım büyükleri zorlarken, Antep takımının skoru korumak dışında taktik varyasyonu maç tahtasına işaretlenmemiş gibiydi.
Ancak bu şartlarda futbolculara veya teknik adama eleştiri getirmek çok doğru değil. Ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığına şahidiz çünkü. Ancak Caner'in defansif kostümünü çıkartıp, artık hücumların efendisi haline getirilmesi Cimbom'daki en net değişimdir.