Ezeli rakipler arasındaki transferlerde bu tip olaylar sık yaşanır. Giden haindir, tercih eden kahraman. Rüştü Reçber'i Fenerbahçe'ye geldiği ilk günden beri tanırım. 22 yaşındaki koluna kaptanlık bandını taktı. Bu forma altında büyük başarılar yaşadı. Türkiye Dünya üçüncüsü olduğundan yine Fenerbahçeliydi. Beşiktaş'a transfer kararı verdikten sonra da biri uzun uzun olmak üzere, üç dört kere görüştüm.
Gazeteci-futbolcu ilişkisini aşan samimiyetimiz olduğuna da inanıyorum. Rüştü, geleceği ile ilgili endişelerini dile getirirken, Fenerbahçeli kalacağını ve bunun ilerde sorun yaratacağına inanmadığını ifade etti. Detaylarını zaten dünkü gazetede yazdım.
Bu sözler Beşiktaşlıların tepkisini çekebilir. Bu röportaj üzerine gelen açıklamaları bu tepkiyi azaltmak adına kaleme alınmış, futbolcudan, "yalan yazdığı" iddia edilen benim üzerime çevirmek üzere yapılmış olarak değerlendiriyorum.

AÇIKLAMA BEŞİKTAŞ'IN
Beşiktaşlılar 13 yıl Fenerbahçe forması giymiş bir oyuncunun sözleşme imzalayarak takım değiştireceğini mi sanıyorlardı. Eğer böyle olsa başta onların ortaya çıkıp Rüştü'ye tepki göstermeleri gerekirdi.
Rüştü, Fenerbahçe'de yaşadıklarından sonra, Beşiktaşlıların kendisini sahiplenmesi ve kucaklamasıyla takım değiştirme kararını verdi. Saygı duyulduğu bir camiaya gittiğine ve giydiği formaya hizmet edebileceğine inanıyor. Bunu Fenerbahçeli olsa da yapacak, Galatasaraylı olsa da.
Eğer açık sözlülükle duygularını dile getiriyor, bazıları gibi her gittiği kulüp için " çocukluğumun takımı" demiyorsa, Rüştü'ye kızacaklarına, saygı duymalılar.
Rüştü'nün Beşiktaş Kulübü'nün resmi sitesinde yayınlanan açıklamalarının ona ait olmadığını biliyorum. Bu yüzden kızmıyorum. Ortada bir maskeli balo var ve maalesef hepimiz zaman zaman bunun parçası oluyoruz. Rüştü'ye de olmadığı için kızıyoruz. Bu kadar basit...