Haluk Ulusoy'un hem çocukluk arkadaşı, hem de futbol Fedrasyonu'ndaki sırdaşı Hüsnü Hayali, Santra programında Ersin Düzen'e müthiş açıklamalar yaptı. Hayali'nin iki yorumu ilginçti. Birincisi, " Biz hakem tayinlerine karıştık" sözü, ikincisi "Eğer Yıldırım, Ulusoy ile kavga etmeseydi, Denizli'den şampiyon dönerdi" yorumu. Bunu sıradan biri söylemiyor. Konumu itibarı ile bir dönemin perde arkasını iyi bilen, yaşayan ve her şeyden önemlisi kalbi Trabzonspor için çarpan biri söylüyor. Ve bu sözlerin muhatabı, zamanında tüm bu eleştiriler karşısına getirildiğinde yeminler ederek inkar etmişti.
Haluk Ulusoy dönemindeki sıkıntılı maçları, alınan sonuçları, kulüplerin isyanını, canı yananların yakarışını duyduktan sonra, Hayali'nin bu açıklamaları aslında sürpriz değil. Malumun ispatı oldu.
Haluk Ulusoy Federasyon seçimini kazandıktan sonra Fenerbahçe'nin kaybettiği puanlar, yöneticilerin isyanları, Denizli maçının 16 dakika uzatılması tesadüf olmaktan çıkıyor.
"Hiçbir şey yapmadım" dese bile, hatta haklı olsa bile Hayali'nin söylediklerin sonra Haluk Ulusoy'a kim nasıl güvenecek, inanacak En önemlisi, siyasetin spora karıştığını iddia ederek, Haluk Ulusoy'u savunan Hıncal ağabeyimiz, kendisinin de çok iyi bildiği bu gerçeklerin, Hüsnü Hayali tarafından da açıklanmasından sonra aynı inançla yazılarını yazabilecek mi?
Devlet soruşturma açarak futbola müdahale mi ediyor, yoksa bazı olayların önüne geçmeye mi çalışıyor?
Bunun kararını neye göre vereceğiz?