FİFA Başkanı Blatter, Futbol Federasyonu'na bir yazı göndererek, olağanüstü genel kurul hakkındaki endişelerini iletti. İsviçre maçı nedeniyle Türkiye'ye yapmadığını bırakmayan İsviçreli FİFA Başkanı, Haluk Ulusoy'un durumunu incelemek için yanına UEFA Başkanı'nı da alarak Spordan Sorumlu Devlet Bakanı'yla toplantı yapmak istiyor.
Peki siyaset, Futbol Federasyonu'na müdahale etti mi?
112 imzayı veren delege ile Haluk Ulusoy'u seçenler aynı değil mi?
Ulusoy seçimi kazandığında delege temizdi de, şimdi istenmediğinde mi, müdahale altında?
Ya da son sandıkta Haluk Ulusoy'a seçimi kazandıran delegeler, şimdi federasyonda maaşlı görevler alıyorken, müdahale görmemişler miydi?
Affan Keçeci, "Ne yaptık ki, bizi istemiyorlar" diyor, haklı olarak...
Sorun da orada zaten. 'Bir şey yapmadığınız için' istenmiyorsunuz.
Türk Futbolu erirken seyirci kaldığınız, önlem almadığınız, kulübüne göre pansuman kararlar aldığınız, sezon başında açıkladığınız yönetmeliği işler karışınca birden bire değiştirdiğiniz için istenmiyorsunuz.
Bugün Avrupa'da kalan tek Türk takımı F.Bahçe yabancılarının kalitesiyle yürüyor. Çünkü bunu sağlayacak ekonomik devrimi gerçekleştirdi. Onların yaptığını, diğer kulüplere yaptırtmadığınız için bugün kendi kendimize gelin güvey oluyoruz.
Elinizdeki lisans yönetmeliğini uygulamadığınız, borçlu olmalarına rağmen hala kulüplere transfer için izin verdiğiniz, sizi destekleyenlere mahsus kural değişiklikleri, transfer yönetmelikleri oluşturduğunuz için kimse plan program yapmıyor.
Çeşitli kurumların veya kişilerin Haluk Ulusoy ile kişisel sorunları olabilir. Ama bir gerçek var ki, keyfiyet iyi değil ve gereken prensiplerin ne temeli, ne de çatısı var. Güven erozyonu, herkesi komplo teorisyeni yaptı.
Hangi iktidar futbol gibi önemli bir toplumsal fenomeni bu ortamda görmek ister?
Bu müdahale midir, tavır mı?
Blatter bakalım kime inanacak.