Gazze'de 300 gündür her tür vahşete başvurmasına rağmen Filistin halkının iradesini kıramayan ve dünya kamuoyunu yanına çekemeyen Siyonist barbarlık, maruz kaldığı askeri ve siyasi hezimeti perdelemek için suikastlarla bölgesel kaos çıkarma stratejisine sarıldı.
Dünyanın gözleri önünde başka ülkelerin başkentlerine saldırarak sivil halkı ve siyasi liderleri canının istediği gibi katlediyor.
Hiçbir yaptırımdan korkmuyor. Bütün insanlık değerlerini ve 'uluslararası hukuku' ayaklar altına alıyor.
Nitekim önceki akşam Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta Hizbullah liderlerinden Fuad Şükrü'ye saldırı düzenleyen Siyonist rejim yedi saat sonra da bu kez Tahran'da Hamas lideri İsmail Haniye'yi hedef aldı.
Haniye'nin şehit edildiği suikast aslında terör devleti İsrail ve destekçisi Batı'nın Gazze'de devreye soktuğu soykırım projesinin diğer yüzüdür.
Çünkü tıkandılar. Küresel vicdana karşı yenildiler. Sadece insani ve ahlaki olarak değil askeri, stratejik ve siyasi anlamda da bataklığa saplandılar.
***
Tek kurtuluş yolları Gazze'deki soykırım projesini topyekûn bir
bölgesel savaşa dönüştürmek. Ateşkes müzakerelerinin başındaki Haniye'nin alçakça hedef alınması, soykırımcıların
barış istemediklerini gösteriyor.
Bölgedeki savaş ve kaosu daha da derinleştirmek peşindeler.
Niyetleri zaten ne ateşkes ne barış. Biraz zaman kazanmak. Dolayısıyla
Batı'nın İsrail üzerinden İslam dünyasına dayattığı büyük ve kirli projenin mahiyetini iyi kavramak gerekiyor.
Ne var ki başta İslam ülkeleri olmak üzere bütün dünyayı hedef alan bu kölelik projesine sadece
Türkiye, Rusya ve Çin layıkıyla karşı durabiliyor.
Unutmayalım ki Siyonistlerin soykırım ve suikast saldırılarıyla devreye soktuğu küresel planın temel amacı
herkesi Filistinlileştirmektir.
Bu gerçeği bazı vicdan ve izan sahibi Batılı halklar da görüyor. Bu yüzden Gazze'ye sahip çıkıyorlar.
Rusya ve Çin de bu köleleştirme projesinin hedefinde.
Ukrayna savaşından sonra
Rusya'ya yönelik uygulanan küresel dışlama ve her tür akıldışı ambargoyu düşünün.
Nitekim ekonomik savaşta yenemedikleri
Çin'e karşı Kovid 19 virüsü ile saldırdılar.
Küresel salgın riskini önemsemediler.
***
Çünkü
Japonya'ya atom bombası atmış,
Irak'ta 500 bini çocuk milyonlarca
insanı katletmiş,
Vietnam'da napalm bombası kullanmış,
Afganistan'ı harabeye
çevirmiş, hedef seçtiği ülkelerde darbe, iç
savaş, işgal, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı
dâhil her tür yöntemi bir
egemenlik stratejisi olarak devreye sokmaktan çekinmeyen
sömürgeci ve barbar bir zihniyetten bahsediyoruz.
Hiçbir kutsalları ve değerleri yok. Herkes ve her şey onlar için ya bir köle ya da kurban. Bu nedenle
Sofya Üniversitesi'nde felsefe profesörü olan
Ognian Kassabov ve diğer bazı rasyonel analizcilerin de işaret ettiği gibi '
Gazze insanlığın kaderidir.'
Batı'nın Siyonist barbarlar eliyle Gazze'de devreye soktuğu yüksek teknoloji ve alçakça suikastlara dayalı soykırımlarla
Filistinlileri yok etme ya da rehin alıp köleleştirme projesi, insanlığı gelecekte nelerin beklediğinin de habercisidir.
Büyük mücahit İsmail Haniye bu sömürgeci projeye boyun eğmediği için suikasta uğradı. Haniye'ler şehit düşse de taşıdıkları
direniş sancağının yere düşmemesi gerekiyor. Eğer bu sancak düşerse
geleceğimiz de düşer.
Çünkü
Gazze'ye, Haniye'ye ve ailesine reva gördüklerini bize ve çocuklarımıza
da yaşatmaya çalışacaklar.
Mesele bu kadar net.