Gazze'de bataklığa saplanan Siyonist soykırımcılarla en azılı destekçisi ABD Başkanı Joe Biden'ın Filistinlileşen küresel vicdan karşısındaki paniği her geçen gün artıyor.
Dünyanın en yüksek yargı makamı olan Uluslararası Ceza mahkemesi (UCM) ile Uluslararası Adalet Divanı (UAD) ve BM gibi küresel kuruluşlar soykırımcıları mahkûm edip yalnızlaştırıyor.
İsrail'e ve suç ortağı ABD'ye karşı giderek şiddetlenen diplomatik tsunami dalgası Siyonistlerin planlarını bozuyor.
Nitekim Filistin devletini tanıma kervanına son olarak Avrupa ülkeleri de katılmaya başladı. Soykırımcılara yönelik siyasi tepkiler yanında yüz milyonlarca insanın destek verdiği küresel protestolar da dalga dalga yayılıyor.
Filistin yanlısı gösteriler ABD genelinde 553 kampüse orman yangını gibi sıçradı. Ardından Fransa, Hollanda, Almanya, İspanya, Finlandiya, Danimarka, Avustralya ve İngiltere'deki üniversitelerde kamplar kuran tam kapsamlı küresel bir öğrenci hareketine dönüştü.
***
Japonya'dan Güney Afrika'ya Brezilya'dan Norveç'e kadar farklı kıtalarda ve ülkelerde her hafta sokaklara çıkan milyonlarca insan
İsrail'in barbar katliamlarını ve destekçisi ABD'yi lanetliyor. Sanat, spor, medya, müzik, siyaset ve ekonomi dünyasından
yığınla ünlü isim bulabildiği her platformda
terör rejiminin çocuk ve kadınları vahşice katletmesine isyan ediyor.
Örneğin Avrupa'da
1 Haziran, Dünya Çocuk Günü olarak kutlanıyor. Kıtanın birçok ülkesinde meydanlara akan milyonlar
vahşice katledilen Gazzeli çocukları andı. Almanya'nın başkenti
Berlin'deki yüzlerce çocuk ayakkabısının önündeki dokunaklı anmada
Gazzeli 15 binin üzerinde çocuğun isimleri yerel saatle 09.00'da teker teker okunmaya başlandı. Değişik kişiler tarafından çocukların isimlerinin okunması gece yarısına kadar sürdü. Bu
küresel öfke seli Siyonistlerin ve destekçisi ABD'nin kaybettiğinin en büyük kanıtı. Zaten bunu kendileri de görmeye başladı. Bu yüzden birbirlerine düştüler.
***
Çünkü şu an neredeyse bütün Batılı ülkeler İsrail'e desteği kesti. Siyonistlerin Gazze'de devam ettirdiği soykırıma
ABD dışında sadece İngiltere ve Almanya destek veriyor.
İngiltere istihbarat bulgularını İsrail ile paylaşıyor. Gazze üzerinde düzinelerce
keşif İHA'sı uçurmak için
Kıbrıs'taki hava üssünü kullanıyor.
Almanya ise İsrail'e tükenen stoklarını yenilemesi için
tank mermileri gönderiyor.
Geldiğimiz aşamada Siyonistlerin en büyük destekçisi ve suç ortağı ABD'nin de fena halde
sıkıştığını görüyoruz.
Nitekim ülke içinden ve dışından artan baskı karşısında iyice köşeye kuşatılan Biden,
üç aşamalı ateşkes planını İsrail'e rağmen açıklamak zorunda kaldı.
Dünyadan iyice izole olmaya başlayan Biden yönetimi ateşkes önerisiyle hem seçimlere yatırım yapmayı hem de artan iç ve dış baskıları göğüslemeyi hedefliyor.
Gazze Kasabı Netanyahu, Biden'ın ateşkes planını kabul etmezken İsrail muhalefeti de Netanyahu'nun tavrını eleştirdi.
Görüldüğü üzere hezimeti gören
soykırımcı çete birbirine düştü. Çünkü ateşkes
kararı, ABD ve İsrail'in Gazze'deki hüsranı
kabul etmesidir. Açıkladıkları hedeflerine
ulaşamadıklarının
ve batağa sopalandıklarının göstergesidir.
Zira
Filistinlileşen yeni küresel eksen, ABD ve Siyonist projesi İsrail'in
20'inci yüzyılda karşılaştığı bütün meydan
okumalardan daha güçlü.
Hâsılı kelam
küresel isyana dönüşen Gazze direnişi, Siyonistlerin terör
rejimini de ABD'nin bölgedeki emperyal
statükosunu da temellerinden sarsıyor. ABD'nin pes edip çekilmesiyle
Siyonist projenin de raf ömrü dolacaktır.