Gazze'ye baktığımızda yıkım, enkaz, acı, ölüm, açlık ve yokluktan başka bir şey görmüyoruz. Oysa asıl yıkılan ve çöken Batı'nın siyasi paradigması ve o paradigmanın dünyaya evrensel diye pazarladığı değerleridir.
Çünkü takım elbiseler içindeki kravatlı Batılı liderlerin sadizm ve psikopatlıkta en az Siyonist Gazze Kasabı Netanyahu kadar kan emici vampirler olduğu bir kez daha kanıtlandı.
Bu anlamda Gazze, Siyonistlere ve Siyonistleşen dünyaya mezar olacak. Bu akıbetten kurtulamayacaklar. Zira Batı'nın hukuka ve insani erdemlere göre inşa ettiğini söylediği sözde uluslararası düzenin sömürgeci ve soykırımcı içyüzü Gazze'de deşifre oldu.
Bebek, çocuk ve kadınları sistematik şekilde yok eden bu barbarlığın Gazze'den sonra ayakta kalması artık imkânsız.
***
Zaten İsrail'e karşı yükselen
küresel infial de buna işaret ediyor. Batılı halklar bile bu zulme isyan ediyor. İnsanların yüreği artık bu vahşeti kaldıramıyor.
Kuşku yok ki Siyonistleşen dünyaya karşı Filistinlileşen dünya kazanacak. İnsanlık kazanacak.
İsrail ve destekçisi Batı'ya yönelik artan
küresel kuşatma her geçen gün daha da güçleniyor.
Filistinlileşen küresel vicdan, soykırımcıların inşa ettiği bütün
korku duvarlarını dalgalar halinde aşıyor. Sıra o korku duvarlarının yıkılmasına geldi.
Artık foyaları ortaya çıktı. İsrail ve suç ortağı Batılı Siyonazilerin nasıl birer ırkçı, Nazist, faşist ve sömürgeci olduklarını bütün dünya
Gazze sayesinde yeniden gördü. Çünkü hiç değişmediler. Örneğin
1917'deki Balfour Deklarasyonu ile İsrail'in kurulmasının önünü açan
Lord Balfour, dört dörtlük bir kolonyalist ve soykırımcıydı.
I. Dünya Savaşı'nın yıkıntılarından
yeni bir dünya düzeni inşa etmeyi amaçlayan
1919 Paris Barış Konferansı'nda Japonya'nın
Milletler Cemiyeti'nin antlaşmasına "Ulusların eşitliği yanında her ülkede yaşayan tüm yabancı vatandaşların da eşitliği kabul edilmeli" önerisine ilk karşı çıkan Batılı siyasetçi
Filistinlilerin vatanını Yahudilere peşkeş çeken Lord Balfour'du.
***
Japonya'nın 'Her ulus gibi her vatandaş da eşit olmalı' teklifi karşısında şoke olan Batılı siyasilerden
Avustralya Başbakanı
Billy Hughes, bu önerinin kabulü halinde
'Beyaz Avustralya'nın bir geleceğinin olmayacağını savundu.
İngiltere Dışişleri Bakanı olarak konferansa katılan
Lord Balfour ise
tüm insanların eşit yaratıldığı fikrini tuhaf bulduğunu ve buna inanmadığını şu sözlerle açıklamıştı: "
Orta Afrika'daki bir adamın bir Avrupalıyla eşit olduğunu söylemek pek mümkün değil."
İşte dünyayı hâlâ bu
Siyonazi zihniyete sahip olanların torunları yönetiyor.
Bunların kurduğu
terör devleti İsrail, insanlığın bütün
değerlerine meydan okuyor.
Fakat artık tamamen deşifre oldular. Eskilerin dediği gibi
dünya devran devrandır. Gazze ile birlikte Batılı Siyonazilerin ve Siyonist İsrail'in soykırımcı ve sömürgeci barbarlığa dayalı
terör devranı da er veya geç sona erecek.
İşledikleri insanlık suçlarından dolayı hepsi hesap verecek.
Yükselen küresel isyan bunun göstergesi...