Gazze'de ve Ukrayna'da bataklığa saplanan Batı'nın Rusya karşısında devreye soktuğu DEAŞ kartı ters tepti. Önceki gün Moskova'da Crocus City Hall konser salonunda 150'ye yakın sivilin katledildiği saldırı her açıdan emperyalist aktörlerin 'define and rule/tanımla ve yönet' stratejisinin bir pratiğidir.
Katliamı DEAŞ üstlendi, Ukrayna da saldırı ile bir ilişkilerinin olmadığını söyledi. Fakat Rusya her ikisine de inanmadı.
Dün konuşan Putin, "Rusya'ya, halkımıza yönelik bu saldırıyı hazırlayan, teröristlerin arkasında duran herkesi tespit edip cezalandıracağız" diyerek Batı medyasının çiğnediği DEAŞ sakızını elinin tersiyle itti ve saldırganların Batı'nın desteklediği Kiev ile bağlantılı olduklarının altını çizdi. 'Kısasa kısas' diyen Putin sadece taşeronlardan değil patronlarından da hesap sorulacağını kaydetti.
"Bu işin asıl sorumluları ve planlayıcıları Ukrayna'yı destekleyen güçlerdir" çıkışıyla Putin, Batı'nın DEAŞ üzerinden kurduğu ve kurguladığı 'iyi biz' ve 'kötü öteki' tuzağına düşmedi.
***
Daha doğrusu Gazze'de ve Ukrayna'da sıkışan Batı'nın "Gel beraber İslam'a karşı savaşalım. İşte al sana DEAŞ bahanesi" teklifini reddetti. Çünkü Putin, can düşmanının terörize edilen İslam dünyası veya teröristleştirilen bazı Müslümanlar olmadığını; gerçek düşmanının Rusya'yı kuşatıp rehin almak isteyen Batı dünyası olduğunu çok iyi biliyor.***
Ancak bu kez baltayı fena halde taşa vurdular. Zaten Putin ve kurmayları Batı'ya gereken her şeyi açıkça söyledi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, DEAŞ'ı işaret eden ABD'ye "Bu eli kanlı p.çlerin hangi ülkede saklanmayı planladıklarını biliyoruz: Ukrayna" sözleriyle yanıt verdi. Asıl sorumluların da DEAŞ değil terörü palazlandıran Batılı liberal rejimler olduğunun altını çizdi.