ABD'de 5 Kasım 2024'te yapılacak başkanlık seçimleri için geri sayım sürerken gözler yeniden Donald Trump'a çevrildi. 2020'de şaibeli biçimde koltuğundan edilen eski başkan, bütün engellemelere rağmen yeniden ortalığı kasıp kavuruyor. 5 Mart'ta 15 eyalette yapılan önseçimlerde Trump rakiplerini sildi attı.
Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı olmayı garantileyen Trump, rakibi Demokrat Partili Joe Biden karşısında da favori gösteriliyor. Şimdiden etekleri tutuşan küreselciler ne yapacaklarını şaşırmış halde.
Trump taraftarları ise 2020'de ellerinden alınan seçimleri bu kez kaptırmamakta kararlı. Her tür seçeneğe hazırlıklılar. Üstelik Trumpçılarda inanılmaz bir öfke ve intikam hissi de var.
Çünkü Kovid salgınının bile küreselciler tarafından sırf Trump'ı devirmek için çıkarıldığına inanıyorlar.
***
2020'nin başından 2022'ye kadar dünya çapında 18 milyon 200 bin kişinin ölümüne ve etkisi hâlâ süren ekonomik krizlere yol açan küresel salgın ile ilgili Washington Times yazarı Charles Hurt, 7 Mart tarihli yazısında "Trump'ı sahtekârlıkla devirebildiler. Trump'ı zayıflatmak için hükümetin artık sıradan bir grip gibi ele alınması gerektiğini söylediği bir virüs gerekti" iddiasında bulunuyor.
"İntikam ve misilleme hissiyle dolu Trump küllerinden doğuyor" başlıklı yazısında Hurt, "Sonunda Derin Devlet galip geldi. Yerleşik düzene yönelik tehdit ortadan kaldırıldı. Medyadaki kudurmuş çakallar onu yere serdi. Sandık kuralları bir kenara atıldı. Amerikan tarihindeki en yozlaşmış posta yoluyla yapılan seçimin ardından Trump görevden alındı" dedi.
Fakat Sorosçu ve Bidencı küreselciler ne yapsa da Trump'ın geri dönüşünü engelleyemedi. Dolayısıyla sevenleri Trump'ın yeniden dirilişini efsanevi bir hamle olarak görüyor.
Mar-a-Lago'daki malikânesine çekilen ama pes etmeyen Trump bu nedenle adeta modern bir mitolojik kahraman olarak selamlanıyor. Çünkü taraftarları, Trump'ın derin devlet ve müesses nizamla çarpışa çarpışa bugünlere geldiğine inanıyor. Unutmayalım ki Trump'ın 2016'daki zaferi de ABD'de bir devrim olarak nitelenmişti.
***
Ancak küreselciler artık Trump'ın kusurlu bir adamdan daha fazlası olduğunu anladı. Müesses nizama, yozlaşmış güce ve yolsuzluğun krallığına yönelik şiddetli bir tehdit olarak görülen Trump, bütün şovenist çıkışlarına rağmen siyahi ve Hispanik seçmene dahi çekici geliyor.
Küreselci liberaller, sol ve demokratlar Trump'ın simgelediği değişim arzusunu hâlâ kavrayabilmiş değil.
Çünkü onlar, Ivy League pencerelerinden ve Hollywood balkonlarından sadece sağcı medyanın 'yanlış bilgilendirme diyetiyle' yozlaşmış aptalların ırkçı hinterlandına bakıyor.
Bu yüzden de fildişi kulelerinden yıkıcı sağlık ve mali krizlerle boğuşan sıradan Amerikalıları, gelirleri giderlerine yetişemeyen çalışanları ve çocuklarının geleceğinden korkan ebeveynleri göremiyorlar.
Haliyle yaklaşan ikinci popülist devrimin ayak seslerini de duyamıyorlar.
Trump'ı devirmek için Kovid salgınını dahi çıkarmaktan çekinmeyenler bakalım bu kez hangi yalanlara, yıkıcı silah ve salgın hastalıklara başvuracak?