Gazze'de askeri, stratejik ve siyasi olarak batağa saplanan İsrail bölgesel kaos peşinde. Siyonist rejim Lübnan, Suriye ve İran'a yönelik saldırılarını aktive ederek başarısızlığını perdelemeye ve sıkıştığı cendereden bölgesel savaşa yol açarak kurtulmaya çalışıyor. Böylece azalan iç ve dış desteği yeniden konsolide etmeyi planlıyor.
Nitekim Başkan Erdoğan, 5 Aralık'ta Katar'da düzenlenen 44. Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi'nde bu sinsi plana işaret ederek İsrail'in Gazze'deki mezalimini bölgesel savaşa dönüştürmeye çalışacağı uyarısında bulunmuş ve buna fırsat vermeyeceklerini dile getirmişti.
Bölgesel savaşı tetikleme hamlelerinin İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin bugün Türkiye'ye yapacağı ziyaret ile ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Lübnan'ın da içinde yer aldığı Ortadoğu turu öncesine denk gelmesi dikkat çekici.
Nereden bakılırsa bakılsın üzerinde etraflıca düşünülmüş kaotik hamleler bunlar. Fakat sonuçları konusunda şimdiden kimse bir şey söyleyemez. İsrail'in evdeki hesabı Gazze'de olduğu gibi yine hüsranla sonuçlanacaktır.
***
Çünkü Sayın Erdoğan 'bölgesel savaş riskini' boşuna dile getirmedi. Kuşku yok ki devletimiz buna yönelik her tür adımı atmış ve gereken her tür tedbiri de almıştır. Önceki gün
Türkiye çapında
Mossad'a çalışan casuslara yönelik operasyonlar da bunun bir göstergesiydi.
İsrail bu nedenle bölgesel kaosun düğmesine
en zayıf halka olarak gördüğü Lübnan'ın başkenti
Beyrut'ta bastı.
Hizbullah'ın kalesi konumundaki Dahiye'de
Hamas liderlerinden Salih el Aruri'yi önceki akşam düzenlediği SİHA saldırısıyla öldürdü.
Aralık 2023'te İsrail'in iç güvenlik teşkilatı
Şin Bet'in Başkanı Ronen Bar, Hamas liderlerinin "Gazze, Batı Şeria, Lübnan, Türkiye, Katar ve Suriye'de" öldürüleceğini söylemişti. Kasımda da İsrail Başbakanı
Netanyahu, Mossad'a "Nerede olursa olsun Hamas liderlerine suikast düzenlenmesi" talimatını verdiğini açıklamıştı.
İsrail kartlarını açık oynuyor. 18 yılını İsrail hapishanelerinde geçiren
El Kassam Tugayları'nın kurucularından Aruri (56), Hizbullah ve İran ile Hamas arasındaki ilişkileri koordine eden kritik bir isimdi. Dolayısıyla Aruri'nin hedef seçilmesi İsrail'in Gazze'de hayli sıkıştığının kanıtıdır.
Çünkü rehine takası görüşmelerini sürdüren Aruri, geçen ay El Cezire'ye açıklamasında "Filistinli bütün esirler bırakılmadan ve İsrail saldırılarını sonlandırmadan bir anlaşma olmayacak.
Direniş tüm askeri senaryolara hazırdır ve kazanacak" diyerek kararlılığını ortaya koymuştu.
***
Hamas liderinin hedef seçilmesinin en büyük nedeni kuşkusuz İsrail'i hayli zora sokan
tavizsiz stratejiydi. Aruri'nin öldürüldüğü akşam İsrail uçakları
Suriye'nin başkenti Şam'a da saldırdı.
İran yanlısı grupların konvoy ve karargâhlarının vurulduğu açıklandı. Ancak Aruri suikastının bölgesel ve küresel yankıları devam ederken dün öğleden sonra
bir 'saldırı' haberi de Tahran'dan geldi.
İran'ın Kirman eyaletinde Kudüs Gücü Komutanı
Kasım Süleymani'nin 3 Ocak 2020'de ABD'nin Bağdat'taki saldırısında öldürülmesinin 4. yılı dolayısıyla anma töreninin yapıldığı kabristana giden yol üzerinde
10 dakika arayla meydana gelen patlamalarda 103 kişi hayatını kaybederken 211 kişi de yaralandı. İran, patlamaların terör saldırısı olduğunu duyurdu ancak
açık adres belirtmedi.
Bütün bu gelişmeler Sayın Erdoğan'ın Doha'da 5 Aralık'taki uyarısının ne kadar hayati olduğunu gösteriyor. Çünkü Sayın Erdoğan, İsrail ve destekçisi Batılı siyasilerin
Gazze'de batağa saplanacağını ve çıkış yolu olarak da savaşı bütün Ortadoğu'ya yaymaya çalışacaklarını biliyordu.
Bu siyasi öngörüyle hareket eden Türkiye'nin savaşın yayılmaması konusunda
gösterdiği kararlılık ve dirayet, siyonistlerin
bu sinsi planının önündeki en
büyük engel olarak görülüyor.