İsrail ve suç ortağı Batı'nın Gazze'ye yönelik vahşi soykırım stratejisi kudretli 'Yahudi Devleti'nin çöküşüne yol açabilecek bütün bölgesel ve küresel dinamikleri tetiklemeye başladı. Zira Gazze'deki halk ile Hamas'ın kırılamayan direnişi, İsrail'in yenilmezliği (askeri gücüne) ve yanılmazlığına (istihbarat gücüne) dair mitleri yerle bir ediyor.
Küresel vicdanın duvarına toslayan Gazze'deki barbarlık diğer yandan İsrail'e her tür desteği veren soykırım finansörü ABD ile Avrupalı ülkelerin ise jeopolitik çöküşünü her geçen gün daha da hızlandıracak gibi görünüyor.
Çünkü çoğu çocuk ve kadın Gazzeli sivillerin vahşice katledilmesi, işgalci İsrail'in ne güvenliğini artıracak ne de geleceğini güvence altına alacaktır.
Aksine sömürgeci rejimi daha fazla izole edecek ve bu ırkçı devletin uzun vadede hayatta kalma şansını zayıflatacaktır.
Dünya artık Almanya'da yıkılan Nazi rejiminin İsrail'de yeniden hortlamasına seyirci kalamıyor. Vicdanlar, Güney Afrika'da yıkılan apartheid rejiminin Filistin'de uygulanmasına dayanamıyor.

***

Nitekim İspanya ve Belçika liderleri Gazze'deki soykırıma açıkça rest çekerken İsrail'in en büyük destekçisi İngiltere ve ABD ise vites değişikliğinin sinyallerini vermeye başladı. Çünkü küresel Filistin dalgası, İsrail'e destek veren Batılı ülkeleri geri adım atmaya zorluyor. Fransa ve Kanada'nın İsrail'in çocuk katliamlarını eleştirmesi bile Siyonist rejimin kimyasını sarsmaya yetiyor.
Kamuoyu İsrail'in aleyhine döndükçe Batılı liderler de Ortadoğu'daki ipleri tamamen Rusya, Çin ve Türkiye'ye kaptırmamak için rotalarını değiştiriyor. İsrailli gazeteci Ari Şavit yıllar önce soykırımcı politikalarından vazgeçemeyen Siyonist rejimin yok olacağının altını çizmişti. Yine geçen hafta İsrail'in iç istihbarat servisi Şin Bet'in eski başkanı Ami Ayalon da katliamcı ve toprak işgaline dayalı stratejilerin İsrail'in sonunu getireceğini vurguladı.
Haçlılardan günümüzün modern emperyalist güçlerine kadar dışarıdan gelen her işgalci gibi sömürgeci İsrail de ne kadar kan akıtırsa akıtsın sonunda yok olacak. Tıpkı Güney Afrika'daki ırkçı apartheid rejimi gibi İsrail'in Siyonist rejimi de er veya geç yıkılacaktır.

***

Azılı Evanjelik- Siyonistlerden Joe Biden gibi fanatikler dışında ABD'deki müesses nizamın etkili kesimleri; uluslararası kuralları hiçe sayan, keyfi güç kullanan, ahlaki ve insani bütün değerleri ayaklar altına alan ve her tür manipülasyona başvuran İsrail'in artık en sadık destekçisi Batılı ülkeleri bile kendisine yabancılaştırdığı kanısında. İsrail'in Çin'e verdiği yüksek teknoloji desteğinin ABD'de yol açtığı rahatsızlık derinleşiyor. Yahudi lobisinin ABD'li vekilleri satın alması, senatörlere ve medyaya uyguladığı akıl almaz baskı artık ters tepiyor. Siyonist devletin kanun, vicdan ve ahlak tanımayan bu mevcut küstahlığıyla hayatta kalması hayli zor. İsrail'in sömürgeci zihniyeti bumerang gibi kendisine dönecektir. Wendy Perlman'ın ifade ettiği gibi "İsrail, Filistin halkına ne kadar acı çektirirse uzun vadede İsrail de o kadar acı çekecektir..."
Küresel tepki bize İsrail ve destekçileri için artık denizin bittiğini gösteriyor. Ya bu dünya ile birlikte yaşamayı öğrenecekler ya da dünyadan dışlanıp yok olacaklar.