Türkiye'nin dünyanın dört bir yanında elde ettiği askeri ve diplomatik zaferler içerideki ve dışarıdaki yeminli düşmanlarımızın kimyasını altüst etmeye devam ediyor.
Son olarak Karabağ'da elde edilen destansı başarı özellikle Batı'daki Türkiye düşmanlarını çileden çıkarmışa benziyor. Başkan Erdoğan'ın Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Nahçıvan'da dünyaya verdiği mesajların küresel yankıları sürerken boş durmayan karanlık odaklar ABD'den İsveç'e ülkemize yönelik kinlerini kusmaya başladı.
ABD'nin Los Angeles kentinde Ermeni provokatörler akademik bir toplantıdaki diplomatlarımıza saldırırken İsveç'in başkenti Stockholm'de de Türk Elçiliği önündeki alçakça eylemde, polis koruması altındaki bir 'kurşun asker' Başkan Erdoğan'ın maketini yakarak nefretini kustu.
Sahada ve masada Türkiye'yi durduramayan Batılı aktörlerin etkisiz ve sonuçsuz beşinci kol faaliyetleri beyhude birer çırpınışın ifadesidir.
Zira psikolojik harp unsurlarıyla ülkemizin yükselişini durdurmaları veya Türkiye imajını zedelemeleri çok zor.
Türkiye'nin Karabağ zaferi bir anlamda Kafkasya'da Türk çağının kapılarını aralamıştır. Sadece Karabağ'da değil dünyanın hemen her yerinde Türkiye rüzgârı esiyor.
***
Ortadoğu, Kuzey Afrika, Doğu Akdeniz, Orta Asya, Güney Asya, Balkanlar ve Doğu Avrupa bölgeleriyle İslam İşbirliği Teşkilatı, NATO ve BM gibi en etkili uluslararası yapılarda yükselişi devam eden Türkiye, hem eski dünyanın hem de doğum sancıları devam eden yeni dünyanın küresel siyasetinde en kilit ve en etkili oyun kurucu aktörlerden biri olarak parlıyor.***
Örneğin 19 Kasım 2020'de Karabağ'ın en yüksek tepesine ay yıldızı diken Azerbaycanlı bir asker, paylaştığı videoda "Karabağ'ın kurtarılmasında bize yakından destek olan bir millet iki devlet olan kardeşimiz Türkiye'nin şerefine Türk bayrağı Karabağ'a dikiliyor" ifadelerini kullanmıştı.
Evet, Türkiye'nin gücü, şerefi ve saygınlığı artık küresel bir realite.
Sadece bölgesel krizlerde değil Ukrayna Savaşı, enerji ve tahıl krizi gibi küresel sorunlarda da izlediği çözüm odaklı diplomasiyle Türkiye dünyada artık vazgeçilmez bir oyuncu, uluslararası barış ve istikrarın en güvenilir aktörü konumunda.
Bu nedenle Türkiye düşmanı ülkelerle Ermeni ve Rum lobilerinin manipülasyon ve provokasyonları, birer 'çaresiz strateji'den öteye geçemiyor. Çünkü Türkiye artık beşinci kol faaliyetleriyle hizaya sokulabilen eski Türkiye değil. İşte bu yüzden Batılı kurşun askerlerin kutsal kitabımıza, değerlerimize, ülkemize, tarihi ve siyasi şahsiyetlerimize yönelik histerik provokasyonları sonuçsuz kalacaktır.
Bu küstah ve şizofrenik saldırılara aldırmamak lazım. Zira bu Batılı küstah çevrelere en anlamlı cevabı Azerbaycanlı kahramanlar vermiş, veriyor zaten. Sayın Erdoğan'ın ifadesiyle 'tıyneti bozuk' bu alçaklar şimdi Karabağ'da dalgalanan ay yıldızı görünce daha da kuduracaktır. Varsın kudursunlar. Atalarımız boşuna, "Can çıkmadan huy çıkmaz" dememiş...
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz