ABD'deki askeri, siyasi, ekonomik ve kültürel çözülme her geçen gün daha da hızlanıyor. Dünyada büyük yankı uyandıran ABD Başkanı Joe Biden'ın oğlu Hunter Biden'a ait telefondaki yüz kızartıcı ve suç unsuru içeren skandal görüntü, belge ve ifşaatların şoku devam ederken bir başka skandal da ABD derin devletinin neo-con kanadındaki John Bolton'dan geldi.
Eski başkanlardan George W. Bush döneminde BM temsilcisi ve Donald Trump döneminde de Ulusal Güvenlik Danışmanı gibi kritik görevlerde bulunan Bolton (74) tam da 15 Temmuz 2016 işgal ve darbe girişiminin arifesinde yaptığı açıklamada ABD'nin başka ülkelerde darbe planlamalarına bizzat katıldığını itiraf etti. CNN'nin 6 Ocak 2021'de yaşanan Kongre baskınına ilişkin özel yayınına konuk olan Bolton'un, kendini 'planlı darbelere yardım etmiş biri' olarak tanımlaması önemli. CNN'deki yayında sadece Venezuela'nın ismini anıyor. Başka ülkelere dair bir bilgi vermiyor.
Fakat Bolton'un kariyerine bakınca hangi ülkelere yönelik darbe planlarına katıldığını tahmin etmek zor değil.
***
Yale Üniversitesi hukuk mezunu olan Bolton, Amerikan politikasına yön veren isimlerin yer aldığı Yale Siyasi Birlik Kulübü üyesi aynı zamanda. Bolton, ABD'nin yabancı ülkelerde darbe hazırlığı için siyasi, ekonomik ve toplumsal kesimleri örgütlemesiyle nam salmış USAID adlı kurumda 1982 ila 1983 arasında politik program direktörü olarak çalıştı. Buradaki başarısının ardından 1985-1989 arasında ABD başsavcı yardımcılığında bulundu.
Daha sonra hedef seçilen ülkelere yönelik karanlık işlerin planlandığı Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Uluslararası Organizasyon İşleri birimine girdi. 1989'dan 1993'e kadar burada pişti. Peşi sıra dışişlerindeki uluslararası güvenlik departmanına geçti ve 2001'den 2005'e kadar burada çalıştı. Bu çalışma alanları ve yıllarından anlaşılıyor ki John Bolton, SSCB'nin Afganistan işgali ve İran devrimi sonrası daha da derinleşen Vietnam sendromunu tedavi etmek amacıyla Latin Amerika başta olmak üzere Hazar'dan Aden Körfezi ile Basra Körfezi'ne uzanan ve içinde Türkiye'nin de yer aldığı coğrafyada darbe, işgal ve iç savaş projelerini planlayan ABD'nin en etkili kurumlarında görev almış.
***
Afganistan ve Irak işgalinin mimarlarından neo-conların yol haritası niteliğindeki Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi'nin direktörlüğünü de yapan Bolton, Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı (2018-2019) iken İran, Irak, Suriye, Libya, Venezuela, Küba, Yemen ve Kuzey Kore gibi ülkelerde açık şekilde askeri işgalleri, darbe ve rejim değişikliklerini savunmuştu.
15 Temmuz 2016'da darbe girişiminin devam ettiği saatlerde FOX News'te yorum yapan Bolton, "Erdoğan devrilirse gözyaşı dökmem" diye konuşmuştu. Bu nedenle Bolton'un açıklamaları bizi şaşırtmadı. Şaşıranlar, ABD'nin darbeciliğine dair iddiaları 'komplo teorisi' diyerek manipüle edenler oldu. 15 Temmuz'un bir Osmanlı tokadı gibi suratlarına indiği ABD'nin çocukları bundan sonra daha da hayrete düşecekler. Zira Türkiye 15 Temmuz'da sadece ABD'nin içimizdeki çocuklarına değil Yahudi lobisi, kartel medyası ve uluslararası finans çevreleri ile derin Amerika'nın kadim ideolojisi siyonistevanjelizme de tarihi bir darbe indirdi.
Çok iyi biliyoruz ki en işe yaramazların idaresindeki kakistokratik ABD, Türkiye'yi Atlantik'in güç halkasına ekleyememenin öfkesiyle çıldırmış durumda. Şimdiye kadar başvurdukları bütün planları sonuçsuz kaldı. 'Erdoğan'sız AK Parti' veya 'Erdoğan'sız Türkiye' projeleri milletin direnciyle tuzla buz oldu. Atlantik'in 15 Temmuz'dan sonra ülkemize istikamet verecek mecali kalmadı artık. Venezuela'ya dahi söz geçiremediklerini itiraf eden Bolton'un ifşaatlarındaki acziyet de zaten bu gerçeği gösteriyor. Nitekim 2016'da ABD Dışişleri Bakanlığı koltuğunda oturan John Kerry de 15 Temmuz yenilgisi için "Demek ki darbeciler iyi organize olamamışlar" diye hayıflanmıştı.