ABD dış siyasetinin 1970'lerdeki mimarlarından Zbigniew Brzezinski'nin temellerini attığı Avrasya stratejisinin günümüzde de aynı parametrelerle devam ettiğini görüyoruz. Brzezinski, ulusal güvenlik danışmanlığını yaptığı Jimmy Carter'ın Afganistan'da Sovyet Rusya'ya karşı izlediği siyaseti A'dan Z'ye dizayn eden kişiydi.
Ukrayna-Polonya kökenli olmasının da avantajıyla hareket eden Brzezinski'nin ikna etmesiyle ABD Başkanı Carter, 1979'da CIA tarihinin en pahalı örtülü operasyonunun emrini verdi. İngiliz tüfekleriyle başlayan destek, direnişçilere Amerikan Stinger füzelerinin aktarılmasıyla devam etti.
Brzezinski'nin hedefi daha sonra da itiraf ettiği gibi Afganistan'ı Sovyetler'in Vietnam'ına çevirmekti.
Sekiz yıllık savaşta bu yönde yoğun bir çaba gösterdiklerini ve Afgan mücahitlere her tür yardımı yaptıklarını söyledi.
Brzezinski 1997'de yayımladığı "The Grand Chessboard: American Primacy and Its Geostrategic Imperatives/ Büyük Satranç: ABD'nin Önceliği ve Jeostratejik Zorunlulukları" isimli kitabında, ABD'nin küresel egemenliğini sadece ve sadece Avrasya'da bir küresel gücün ortaya çıkını engelleyerek sağlayabileceği doktrinini işledi.
İngiliz coğrafyacı ve jeopolitikçi Halford John Mackinder'in 'Kalpgah Teorisi'ne (Heartland Theory) dayanan Brzezinski'nin bu anlayışı bugün de Amerikan dış politikasının omurgasıdır.
***
Çünkü Brzezinski'nin stratejisi başarıya ulaşmış ve Afganistan, Sovyet Rusya'nın Vietnam'ına dönüşerek SSCB'nin yıkılmasıyla sonuçlanmıştı.
ABD bu senaryoyu Ukrayna Savaşı üzerinden yeniden deniyor. Komuta merkezinde yine Ukrayna kökenli biri var: Victoria Nuland.
2013'te Avrupa ve Avrasya'dan sorumlu dışişleri bakan yardımcısı olarak atanan Nuland, 2003'ten 2005'e kadar ise Irak işgalinin mimarlarından oğul Bush'un yardımcısı Dick Cheney'in ulusal güvenlik danışmanlığını yaptı.
4 Nisan'da Türkiye'yi ziyaret eden Nuland'ın 2013'ten bu yana giderek alevlenen Ukrayna krizinin başrolünde görev alması, bu emperyal projenin arkasında ABD derin devletinin olduğunun da göstergesidir.
2014'te Rusya yanlısı Devlet Başkanı Victor Yanukoviç'i deviren Maidan protestolarını organize eden Nuland'ı hem Ukrayna kökenli olması hem de ABD'nin Rusya, Çin ve Türkiye'yi hedef alan Avrasya stratejisinin kraliçesi olması hasebiyle bir bakıma 'Dişi Brzezinski' şeklinde nitelemek yanlış olmayacaktır.
Beyaz Saray ve Pentagon şimdi "Brzezinski Afganistan'da başardıysa Nuland da Ukrayna'da aynısını yapabilir" hesabı içinde.
Ancak Afganistan'da Sovyet Rusya yalnızdı. Ukrayna'daki Rusya ise yalnız değil. ABD, Ukrayna'da Rusya yanında Çin başta olmak üzere Türkiye, İran, Pakistan ve Hindistan gibi Avrasya'nın yükselen güçlerini de hedef alıyor.
***
Unutmayalım ki Çin'in Tek Kuşak Yol Projesi BRI, 2013'te açıklandı. BRI, ABD için en büyük küresel meydan okumaydı. Şanghay'dan Rotterdam'a kadar Avrasya'yı ve dünyayı temelden dönüştürecek projeydi.
Bu bağlamda, Çin'in Tek Kuşak Yol Projesi'ni açıkladığı 2013'ten sonra Rusya'nın Ukrayna cephesi üzerinden ve Türkiye'nin de Gezi kalkışması ile hedef alınması bir tesadüf değildi.
Çünkü Modern İpek Yolu, ABD'nin kontrolündeki denizler ve boğazlara dayalı küresel emperyal güzergâhlar hegemonyasının iflası anlamına geliyor.
Bu proje sadece kaos tohumları ekilerek ve yeni savaşlar çıkarılarak ertelenebilir veya iptal ettirilebilirdi.
Ukrayna krizi dahil 2013'ten sonra devreye sokulan bütün kaos projelerinin asıl amacı Avrasya'yı yeniden birleştirecek olan Modern İpek Yolu projesini daha hayata geçmeden boğmaktır. Dolayısıyla Ukrayna'dan sonraki yeni krizin adresi öyle görülüyor ki Tayvan olacaktır.
Fakat Rusya'nın Ukrayna operasyonunu tam da tedarik zinciri sorunu ile enerji krizinin en sıcak noktasında başlatması ABD'nin ve dişi Brzezinski Nuland'ın evdeki bütün kirli hesaplarını altüst ediyor.
Bir bakıma Rus lider Putin, Ukrayna operasyonunu ABD açısından olabilecek en kötü döneme denk getirdi.
Ayrıca operasyonun uzaması da öyle sanıldığı gibi Rusya'dan ve ona destek veren ülkelerden çok ABD liderliğindeki Atlantik'i daha derinden sarsacaktır.