Batı'daki birçok sağduyulu siyasetçi, gazeteci, akademisyen ve sivil toplum aktivisti de ABD'nin Suriye'deki YPG/PKK merkezli 'Kürt projesi'nin Ortadoğu'da kaotik senaryoları tetikleyen ikinci bir İsrail olacağı konusunda uyarılarda bulunuyor. ABD'nin kirli Suriye senaryosuna mercek tutan Kanadalı gazeteci Eva Bartlett, Russia Today'deki yazısında Batı medyası ve siyaset dünyası tarafından 'özgürlük savaşçısı ve DEAŞ karşıtı kahramanlar' olarak sunulan terör örgütü YPG/PKK'nin gerçek yüzünü belgelerle ortaya koymuş.
Bağımsız medya organları yanında BM de ABD destekli YPG/PKK'nın bölgede işlediği insanlık ve savaş suçlarını yıllardır düzenli olarak rapor ediyor. Son olarak ajanslara 21 Kasım'da YPG'nin Haseke'ye bağlı Amude kazasında zorla kaçırdığı 15 yaşındaki 3 genç kızın dramı yansıdı.
Ağustos başında 13 ve 16 yaşlarında iki çocuğu alıkoyan terör örgütü 23 Ağustos'ta da yine 16 yaşından küçük iki çocuğu daha zorla silah altına almıştı. Bunlar buzdağının sadece medyaya yansıyan kısmı.
BM'nin son raporuna göre YPG/PKK Suriye'de Temmuz 2018 ile Haziran 2020 arasında 400'den fazla çocuğu zorla ve tehditle saflarına katmış.
***
Haseke, Rakka, Deyrizor ve Halep'in bazı bölgelerinden oluşan 'Rojava'da kendilerine 'halk savunma gücü' diyen terör örgütü, en çok da bu bölgedeki Kürt halkına ve çocuklarına zulmediyor.
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) bünyesinde faaliyet gösteren YPG/PKK terör örgütü, sadece Kürt halkına değil etkin olduğu bölgelerdeki Arap ve diğer Hıristiyan azınlığa karşı da insanlık suçu işlemekten çekinmiyor.
'Kürtleri ve topraklarını savunuyorum' yalanına sığınan terör örgütü, Kürt coğrafyasının dışındaki Rakka, Deyrizor, Tel Rifat ve Menbiç gibi Arap ve diğer etnik unsurlara ait hem en verimli arazilerin hem petrol sahalarının hem de su rezervlerinin bulunduğu bölgeleri kontrol ediyor.
Suriyeli gazeteci Sarah Abed'in de sık sık dile getirdiği gibi SDG ve YPG/PKK, Hıristiyan çocukları da kaçırıp silah altına alıyor ve sadece Arap yoğunluklu topraklarda değil gayrimüslimlerin yaşadığı bölgelerde de sistemli etnik temizlik yapıyor.
Bir anlamda DEAŞ'ın ve ABD'nin etnik temizliğe ve sivil katliamlara dayalı taktiklerini şu an YPG/PKK sürdürüyor.
***
Yine Suriyeli analist Laith Marouf'un da vurguladığı üzere YPG/PKK, katliamlara ve etnik temizliğe dayalı toprak kazanma stratejisi izliyor.
YPG'nin bu kolonyal stratejisi birçok uzman tarafından Filistin topraklarında İsrail devleti kurmak isteyen fanatik Siyonistlerin 1940'larda izlediği siyasetin kopyası olarak niteleniyor.
Haliyle etnik temizlik ve toprak kazanmaya yönelik bu stratejiyi bir ikinci İsrail inşa etme projesi olarak görmek lazım.
Zaten bu kapsamda ABD terör örgütüne yüzlerce TIR ve uçak dolusu ağır ve zırhlı silah yardımında bulundu. ABD özel kuvvetleri ve Fransız askerleri şimdi de terör örgütü üyelerine verilen silahların nasıl kullanılacağı konusunda eğitim veriyor.
Ne yazık ki ilki gibi coğrafyamızı kaosa sürükleyecek dinamiklere sahip ABD'nin bu ikinci İsrail projesine Türkiye dışında pek tepki gösteren yok.
Bölgesel ve küresel aktörler üç maymunu oynarken diğerleri ise yaklaşan kıyameti sadece seyretmekle yetiniyor.