Demokrasi ve diplomasiye öncelik vereceğini söyleyen ABD'nin yeni Başkanı 'centilmen' Joe Biden, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında yaptığı açıklamayla bütün teamülleri altüst etti.
Bir kanala verdiği röportajda Putin'e 'katil' ve 'ruhsuz' diyen Biden, aslında sıkışan her insanın verdiği tipik bir histerik reaksiyonda bulundu. Biden gerekçe olarak, Putin'in 2016'daki ABD seçimlerine müdahale etmesini ve 2020'deki seçimlerde Rusya'nın kendisi ve oğlu aleyhine gündeme taşıdığı Ukrayna'daki yolsuzluk haberleriyle dezenformasyona başvurmasını gösteriyor.
Oysa asıl neden, Rus liderin ABD'nin tek süper güç olduğu hegemonyasına son vermesidir. Bu bağlamda kelimenin literal anlamıyla olmasa da mecazi olarak Putin cinayet işlemiştir, yani katil sayılabilir
Zira ABD'nin Soğuk Savaş sonrası kurduğu küresel hegemonyayı öldüren adamdır. Böylece 20'nci yüzyılın en büyük jeopolitik trajedisi olarak nitelediği Sovyet Rusya'nın da intikamını almıştır.
Hatırlayalım... Putin daha 2007 Münih Güvenlik Konferansı'nda ABD'ye meydan okuyarak dünyanın tek devlet tarafından yönetilemeyeceğini ilan etti. Ardından 2008 Gürcistan Savaşı ile ABD'nin 1991'den beri devam eden tek süper güç pozisyonuna öldürücü darbe indirdi. 2014 Ukrayna ve 2016 Suriye müdahaleleriyle de ABD'nin terör ile savaş stratejisinin sonunu getirdi. Bunu yaparken elbette Çin ve Türkiye gibi iki önemli aktörden destek gördü. Böylece çok kutuplu dünyanın kapılarını araladı.
***
Şimdi ise Rusya, ABD'nin Hint- Pasifik stratejisini tehdit ediyor. Son olarak ABD'nin Çin'e karşı geliştirmeye çalıştığı Asya NATO'sunu çökertti. Japonya ve Avustralya'nın destek verdiği projeye Rusya'nın etkisiyle Hindistan yeşil ışık yakmadı. Dolayısıyla Rusya, Ortadoğu ve Doğu Avrupa'dan sonra Güneydoğu ve Uzakdoğu Asya ile Pasifik'te de askeri ve siyasi açıdan ABD'nin kimyasını bozuyor.
Nitekim yeni küresel restleşmenin ana cephesi görünen Pasifik'te yine ABD aleyhine dengeleri değiştiren bir atakta bulundu Rusya. Pasifik'teki donanmasını 3 bin kilometre menzilli süpersonik Kalibr füzeleriyle donatmaya başladı. Hint-Pasifik Komutanı Amiral Phil Davidson bu füzenin ABD'nin sadece askeri değil diplomatik manevra alanını da tehlikeye düşürdüğünü söyledi.
Rusya'nın Pasifik filosu 2021'de Suriye'de başarıyla test edilen bu füzelerle donatılıyor. ABD'nin yerden 4.6 metrelik irtifada uçarak radarlardan ve anti-füzelerden korunan Kalibr'i durduracak bir savunma sistemi geliştirmesinin maliyetinin 460 milyar doları ve 20 yılı bulacağı kaydediliyor. Rusya'nın Kalibr hamlesiyle bugün ABD'nin Pasifik'teki navigasyon özgürlüğü (FON) bitmiş durumda. ABD artık okyanuslarda istediği gibi serbestçe hareket edemiyor.
***
ABD'nin askeri hegemonyasını sarsma ve yayılma stratejisi izleyen Rusya, S-400 ve S-500 füzeleri gibi gelişmiş silahlarını ve nükleer santral teknolojisini Hindistan, İran, Kuzey Kore, Çin, Mısır, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi ülkelere aktarmaya devam ediyor. Suriye'nin Tartus Limanı'ndan sonra Rusya, Sudan ile 25 yılığına deniz üssü anlaşması yaptı. Libya'da ve Afrika'da etkinliğini artırma peşindeki Rusya, ABD'nin arka bahçesindeki Latin Amerika'da da var olan nüfuzunu her geçen gün daha da perçinliyor.
Eskilerin 'Dinsizin hakkından imansız gelir' deyişindeki gibi Rusya, Makyavelist ABD'den daha beter bir Maniheist mantıkla hareket ederek başarıya ulaşıyor
Putin Rusya'sının sahip olduğu bütün bu silahlara karşı Biden Amerika'sının elinde sadece retorikten ibaret 'demokrasi ve insan hakları' kozu var. Aslında Biden, bütün hayallerini öldüren Putin'e 'katil' diyerek ABD'nin maruz kaldığı jeopolitik yenilgiyi bir kez daha ikrar etmiş oldu.