Amerika'daki savaş lobisinin Donald Trump'a yönelik kuşatması artık infaz aşamasına vardı. Bunun en açık kanıtı ise 22 Kasım 1963'teki John F. Kennedy suikastına ait belgelerin Trump imzasıyla kamuoyuna açıklanmasıdır.
Buradaki sembolizm, analoji ve ikazın ne anlama geldiği çok açık.
Trump'ın da Kennedy gibi savaş karşıtı ve izolasyonist bir politikacı olması 'derin devlet'in sabrını taşırmış görünüyor. Dünya kamuoyu, Kennedy'nin SSCB ile nükleer silahlanma yarışına karşı çıktığı ve Vietnam Savaşı'nı bitirmek istediği için savaş lobisi tarafından 'tasfiye edildiğine' inanıyor. Trump da denizaşırı savaş ve işgal maceralarından kaçındığından dolayı hedefte.
***
Hatırlayalım.
ABD'deki
müesses nizamın kartel medyadaki temsilcileri başkan seçilen Trump'ı daha yemin içmeden topa tutmaya başladı. CFR'nin başkanlığını yürüten
Richard N. Haass, 21 Ocak 2017 tarihli
"Amerika'nın Yerini Kim Dolduracak?" başlıklı makalesinde, "Artık küresel sahneden çekiliyoruz" diyerek
Trump'ın gelişini emperyal ABD'nin ölümüyle özdeşleştirmişti.
Harvard Üniversitesi ekonomistlerinden ve
Barack Obama'nın Ulusal Ekonomik Konsey Direktörü Lawrance Summers da 4 Haziran 2017'de WP'de çıkan yazısında, Trump'ın iki gün önce Kongre'den çıkan ticaret savaşları ve gümrük duvarlarını yükseltme tasarısını imzalamasını, ABD'nin
75 yıllık liberal kapitalist siyasetinde tarihi bir hasar ve kırılma olduğunu vurgulamıştı.
***
Bu tasarıyla ABD, havariliğini yaptığı serbest ticaret yerine milliyetçi ve korumacı bir ekonomik
anlayışa geçtiğini dünyaya ilan etmiş oldu.
Fareed Zakaria da 1 Haziran 2017'de Trump'ın
Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmesini,
"Bu karar, II. Dünya Savaşı sonrası dış politikadan radikal kopuşun simgesidir" şeklinde yorumlamıştı.
Bu tür eleştirilere karşı Trump kabinesinden Ulusal Ekonomik Konsey Direktörü
Gary Cohn ile Ulusal Güvenlik Danışmanı
H. R. McMaster, 30 Mayıs 2017'de WSJ gazetesine ortak makale yazdı.
İki danışman
Trump Doktrini'ni şöyle özetledi:
"Önce Amerika demek, Amerika'nın yalnız olduğu anlamına gelmez. Çünkü dünya artık küresel bir topluluk olmaktan çıktı."
***
İki danışmanın amacı '
Küresel Sorosçular'ın tekelindeki 'derin devlet'in
Trump'a saldırısını frenlemekti.
Fakat
savaşa bağımlı bir ülke olan ABD'nin işgal, darbe ve iç çatışma olmadan
ayakta durabilmesi imkansız. Fransız
'Le Nouvel Ordre Mondial' sitesinin
istatistiklerine göre 1776'da kurulan
ABD, 241 yıllık tarihinin 224 yılını yani
zamanının yüzde 93'ünü savaşla geçirmiş. İran ve
Kuzey Kore ile savaş
yerine
'Önce Amerika' deyip
Rusya, Çin ve Türkiye'ye yönelik yaptırım,
ticaret savaşları ve vize ambargolarıyla
zaman kazanmaya çalışan Trump'a öfke büyük. ABD derin devleti, suikast
belgeleriyle son bir ihtarda bulundu.
Zira ABD tarihinde savaşmayan bir başkan yok. Savaşmak istemeyenler
de Kennedy'nin akıbetiyle karşılaşıyor. Bir anlamda derin devlet, savaş karşıtı
Kennedy'yi (ölümü) göstererek Donald Trump'ı işgalci
Bush'un politikalarına (sıtmaya) razı etmeye çalışıyor.
Bakalım başaracaklar mı?