24 Ağustos 2016'da başlayan ve 29 Mart 2017'de sona eren Fırat Kalkanı'nın birinci aşaması Cerablus ve El Bab operasyonlarıydı.
Suriye'deki Fırat Kalkanı'nın ikinci aşaması ise Türkiye ve Rusya'nın dün başlattığı İdlib harekâtıdır.
Bölgede dengeleri kökten değiştirecek çaptaki bu ortak hamleye Fransa ve Çin de destek veriyor.
Öyle anlaşılıyor ki bundan sonra Suriye'de ABD ve İsrail'den daha çok Rusya, Türkiye ve İran ittifakı belirleyici olacak.
Çünkü Türkiye, çok katmanlı ve uluslararası desteğe sahip İdlib operasyonu ile ulusal, bölgesel ve küresel altı ayrı hedefe ulaşmayı planlıyor.
***
İlk hedef,
ABD'nin
'balkanlaştırma projesi'ni engelleyip
Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumaktır.
İkinci hedef, raf ömrü dolan
DEAŞ, El Kaide ile bağlantılı
Tahrir'üş Şam ve
PKK'nın Suriye'deki kolu
PYD/YPG gibi taşeron
terör örgütlerini sahadan temelli biçimde silmektir.
Üçüncü hedef, ABD'nin Türkiye'yi
'terör koridoru' ile kuşatma projesini içerden çökertmektir.
Dördüncü hedef, Türkiye'nin 911 kilometreyi bulan
Suriye sınırının bloke edilip Arap topraklarıyla karasal bağlantısını kesme planını durdurmaktır.
Beşinci hedef, Irak sınırından başlayıp Suriye'nin kuzeyinden
Akdeniz'e ulaşacak Türkiye'ye
alternatif bir enerji koridorunu engellemektir.
Bu proje,
Rusya'nın
enerji tekeline karşı da bir tehdit oluşturduğu için
Kremlin ve Beştepe'yi Suriye'de birbirine yaklaştıran faktörlerin başında geliyor.
***
Altıncı hedef ise hem
büyük bir katliamı hem de devasa bir yeni göç dalgasını önlemektir.
Zira Suriye'nin iç bölgelerinden kaçan sivillerin de sığınmasıyla İdlib kenti şu an
2 milyon 400 bini yerli 1,3 milyonu da iç göçle gelmiş 4 milyona yakın kişinin sıkıştığı bir alan haline geldi.
Ateşkesin korunamaması durumunda Esad rejimi,
İran destekli güçler ve Rusya'nın yakın dönemde
İdlib'e yönelik büyük bir şiddet dalgası başlatmasına kesin gözüyle bakılıyordu.
***
Şurası açık ki, Ağustos'tan bu yana Afrin'in görüldüğü
Azez kırsalına yapılan askeri sevkiyat İdlib'i kapsayan bir harekâttan çok daha fazlasına işaret ediyor.
İdlib'ten sonra gözler
Afrin ve Tel Rifat'a yönelik ikinci ve üçüncü aşama
operasyonlarda olacak.
Bu yolla sınır kapımıza dayanan terör örgütleri temizlenerek yeni
'Türk bölgeleri' kurulacak.
Ancak her şeyden önce İdlib'te acilen
3 kontrol noktasının oluşturulması planlanıyor.
Böylece
Azez-Marea hattıyla YPG'nin
Kobani ve Menbiç'ten Afrin'e
ulaşmasının yolu kesilecek.
Burada,
2011'den beri YPG'nin elindeki Afrin ilçesinin alınması büyük
önem arz ediyor.
Zaten Rusya, askeri üslerinin bulunduğu
Lazkiye'ye komşu olması nedeniyle ABD'nin YPG eliyle İdlib ve Afrin'e yerleşmesine şiddetle karşı.
İşte bu yüzden Moskova'nın İdlib'ten sonra Afrin için de Türkiye ile hareket etme ihtimali daha şimdiden
Pentagon ve YPG saflarında alarma yol açmış durumda.