ABD liderliğindeki Atlantik dünyası, Kuzey Kore'den Kuzey Suriye'ye, Venezüella'dan Pakistan'a, Afganistan ve Ukrayna'dan Yemen ve Libya'ya uzanan hatta kaotik bir yıkımdan güç devşirmeye çalışıyor.
Ancak Atlantik ne yapsa da yeni bir küresel mimarinin yükselişini engelleyemeyecek.
Rus asıllı Fransız düşünür Alexandre Kojeve'nin 'rejapanized' terminolojisiyle söylersek global sistemin yeniden organize edildiği bir süreçten geçiyoruz.
ABD ve AB'nin ideolojik, askeri, ekonomik ve kültürel ilkeleri bir bütün olarak erozyona uğruyor.
Bırakın dünyadaki diğer milletleri Batılı halklar bile kapitalist ve liberal değerlere olan inançlarını kaybediyor.
Zira Batı'nın tedavüle koyduğu 'promesse de bonheur' denilen 'mutluluk vaadi' ya da halk diliyle söylersek 'Amerikan rüyası' illüzyonu artık raf ömrünü tamamladı.
***
Hatta birçok yorumcu Atlantik'in
Roma gibi çöküş sürecine girdiği kanısında.
George Mason Üniversitesi'nden Colin Dueck,
'Mevcut Amerikan Grand Stratejisi' adlı kitabında
kendi küresel düzenine dahi ayak uyduramayan bir ABD'den bahisle
"Ortadoğu'da batağa saplandık Asya'da da çuvalladık" diyor.
Profesör Bary Posen da
'İhtiyat: Amerikan Grand Stratejisi İçin Yeni Bir Dayanak'ta küresel ihtiraslarına gem
vuramayan
ABD'yi daha da zor günlerin beklediğine işaret ediyor.
Irak ve Afganistan'da bulunan generallerden Daniel P. Bolger ise
'Why We Lost/ Niye Kaybettik' isimli anılarında şu yakıcı noktaya dokunuyor: "
Yenildik, çünkü düşmanımızı hiç tanımıyorduk."
Ve en ilginci de
Donald Trump'ın 'çılgın köpek' lakaplı şu anki Savunma Bakanı James Mattis.
CENTCOM'un eski komutanı General Mattis, ABD liderliğindeki bloğun
sıkışmışlığını,
'strategic atrophy' yani stratejik körelme veya dumur diye
niteliyor.
***
Dışarıdaki manzara bu!
İçeride ise
Davos moderatörü David Ignatius'un deyişiyle
çete savaşları ve yükselen neo-faşist dalga Washington'daki siyaseti esir almış halde.
Pentagon ve dışişleri ayrı tellerden çalarken arada kalan
Beyaz Saray tost olmuş durumda.
Bu yüzden herkeste '
Kuzey Kore kriziyle popülaritesi yüzde 45 artan ABD Başkanı Trump'ın ne yaparsa yapsın
oligarşik bürokrasinin zincirlerinden kurtulması şimdilik çok zor görünüyor'
düşüncesi hâkim.
***
Peki ABD'nin böylesine sıkıştığı bir dönemde
Kuzey Suriye'de terör örgütü YPG ile Türkiye'yi kuşatmaya kalkışmasına ne demeli?
Veya Kuzey Kore üzerinden
Çin'e gözdağı vermesine.
Bu iki hamle de tıpkı
Rusya'ya karşı devreye sokulan Ukrayna krizi gibi ellerinde
patlayacak.
YPG'nin hamisi CENTCOM'un eski komutanı General Mattis
, Çin'i ve Türkiye'yi durduramayacaklarını bilmiyor mu?
Bilmez olur mu?
Ama can çıkmadan huy çıkmazmış işte...