Eleştiri haklı mı? Önce şunu belirteyim: Bir sıkıntı, şikâyet varsa, Süngü'nün Okur Temsilcisi'ni aramasında yarar vardı. Bu köşenin kapısı her zaman dışarı açık. SABAH varsa hatalarını açıkça tartışma ve gerekirse kabul etme olgunluğuna sahip.
İddia, gazetenin astsubayı muhbir gibi gösterdiği görüşüne dayalı. Ancak, ne ön sayfada ne de iç sayfadaki haberlerde böyle bir bağ kurulmuş değil. Gölcük'teki aramaya yol açan ihbar e-maili ile Yıldız'ın sonradan alınan ifadesi arasındaki ayrım gayet sarih.
Geriye sadece, "muhbir gibi gösterildi" algısına acaba başlık veya spotlardaki ifadeler mi yol açtı, sorusu kalıyor. Baş sayfadaki manşet ve spot, astsubayın sırları "çözdüğünü" ve "verdiğini" söylüyor. Ama hemen altındaki metinde de açıklık getiriliyor. İç sayfada ise sırrın astsubay tarafından "açık edildiği"ne yer veriliyor.
"Sır" sözcüğü üzerinden kurgulanan bu ifadelerin "muhbir" algılamasına yol açması, öyle anlaşılması gerektiğini öne sürmek çok zor. Öyle olsaydı herhalde astsubay da şikayetçi olurdu.
Haberde bir sorun görmüyorum.
Son olarak Süngü'nün "astsubay muhbir edasıyla manşete konmaz" ifadesine de değineyim. "Eda" öznel bir algılama ifade eder, ama daha önemlisi, Balyoz gibi bir davada iddianameye girdiği anlaşılan bu ifade, astsubay veya değil, herhangi bir kişinin manşete konması için yeterli sebeptir.