Okurumuz Ercan Güneştutar Marmaris'te gazeteyi almış.
Baş sayfadan okumaya başlamış.
Komplo Değil Nişanlı Çıktı başlıklı habere biraz zaman ayırmış.
Haber, Ankara'da bir stratejik savunma projesinde çalışırken ortadan kaybolan ve "Acaba başına bir şey mi geldi?" sorularına yol açan HAVELSAN mühendisi Aycan Okan ile ilgili. SABAH'ın baş sayfadan fotoğrafla sunduğu haber Okan'ın nişanlısıyla münakaşa edince sinirlenip tatile gittiğinin anlaşıldığını anlatmakta.
Okurumuz ayrıntılar için iç sayfalara geçmiş ve orada Komplonun Altından Aşk Kavgası Çıktı başlığı altında verilen haberi de okumuş.
Ama iç sayfadaki fotoğrafa bakınca kafası karışmış.
"İlk sayfada Okan ve nişanlısı Ceyda Özkan'ın resimleri var. Ancak beşinci sayfada aynı resimde Özkan'ın yüzü sansürlenmiş. Her sayfada ayrı bir sansür kriteri mi var?" diye soruyor Güneştutar .
Bu haber erken baskılarda çıkmış. Ama durum ilginç. Çelişki bir yana, Okan'ın nişanlısının yüzünün gizlenmesini gerektirecek bir etik kaygıya neden yer olsun?
Konu araştırıldı.
İç sayfa editörü Murat Tunalı, Ankara Haber müdürü Ahmet Dirican'ın "yüzü kapatalım" kaygısını anlayışla karşılamış.
Dirican'ın kaygısı "nişanlısı haberin bir numaralı aktörü olmadığı için, insani kaygılarla" düşüncesinden doğmuş. Bence nişanlı haberin ikinci öznesi ve yüzünün saklanmasında hiçbir sakınca yok.
Nitekim daha sonraki baskılarda doğru bir kararla nişanlının yüzü açık olarak çıkmış. Ama bir sorun kalmış: Aynı ikili poz ön ve iç sayfalarda "tersyüz" olarak çıkmış. Bunu yapmamak gerekirdi.