14 Eylül 2006 tarihli Sabah'ta ön sayfadan Çingene Türkan Sultan başlığıyla sunulan ve Günaydın'da Çingenelerin Kitabını Yazdı başlığıyla aktarılan "ünlü Çingeneler" listesi itirazlara neden oldu.
Mustafa Aksu'nun kitabında "ünlü Çingeneler" listesinde yer alan Prof. Hurşit Güneş, Orhan Gencebay, Sadi Somuncuoğlu, ayrıca Kadri Şençalar'ın kızları Çingene olmadıklarını belirterek Aksu'nun "reklam amacıyla isimlerini kullandığını" söylediler. Bu itirazlar sonra yayımlandı.
Eski bakan ve iktisatçı Atilla Karaosmanoğlu da Okur Temsilcisi'ni arayarak şunu söyledi: "Benim dünyanın her dininden ve ırkından arkadaşım ve dostlarım vardır. Bana göre her insan eşittir. Ancak ben Çingene değilim! Ailem Kırım ve Manisa kökenlidir. Osmanlı dönemindeki Karaosmanoğulları'ndanız. Yazarı (Aksu) hiç tanımam, görmedim. Bana da bu konuda bir şey sormadı. Sorsaydı söylerdim. Kitabı sattırmak için ismimin kullanıldığını düşünüyorum.."
Eski vali ve Muğla Milletvekili Dr. Lale Aytaman ise "Bana Çingene denilmesinden gocunmam ama her Kandıralı çingene değildir. Kitabın yazarı hiçbir mesnedi olmayan bir iddiayı ortaya atmıştır. Gerçek budur" dedi.
Muhabir Zülfikar Ali Aydın'ın görüşleri:
"Ünlü Çingeneler arasında gösterilen 23 isimden 6'sından Çingene olmadıklarına dair itiraz geldi. Geriye kalan 17 kişi herhangi bir itirazda bulunmadı. İtiraz eden kişilerin aslında rahatsız oldukları, bunu aile çevrelerinden gelen telkinler doğrultusunda hakaret gibi algıladıklarını gördüm. 'Haksızlık', 'sülalem ayağa kalktı', 'bu insanlar', 'Bizi nasıl onlardan sayabilirler' gibi ifadelerle tepki gösterenler vardı."
Yorum :
Habere ilişkin tepkilere, bazı kişiler mağdur olduklarını düşündüğü için yer verdim. Aslında, habere kaynak oluşturan bir kitabın içeriğinin habere dönüşmüş (o içeriği kısmen aktaran) halinden söz ediyoruz. Gelen tepkilerden, bu kitabın da bu sıralarda pek moda olan "şecere" kitaplarından biri olduğunu anlıyoruz.
Peki haberde, veya genel olarak, bu tür "kitap içeriği aktaran" haberlerde bir sorun var mı?
Bence var.
Eğer "filancanın şu konudaki kitabı çıktı" tarzı bir haber söz konusuysa, bu tür haberlerin yeri -eleştiri temelinde- kitap ekleri olmalı.
Oturmuş, geleneği sağlam Batı gazeteleri yayın alanındaki gelişmeleri böyle yansıtıyor.
Peki, ya o kitap haber değeri taşıyan, "yeni" bazı bilgiler içeriyorsa..?
Yöntemle ilgili olarak belirtmekte yarar var: Örneğin Türkiye'de Çingene Olmak kitabıyla ilgili bir haber yapılacaksa, muhabirin haberi hazırlamadan önce (sonra değil!) o listelerde adı geçen kişilerle konuşması gerekirdi. Öyle yapılsaydı, o itirazlar hemen ortaya çıkacak, haberin "açısı" değişecek, haber hem bütünlük kazanacak, hem de kitap içeriğinin doğruluğunu sorgular hale gelip daha çok ses getirecekti.