6 EYLÜL tarihli gazetede çıkan Yüksek Yargıda Çit Kavgası başlıklı haber, içinde adı geçen Anayasa Mahkemesi'nin itirazlarına yol açmıştı.
Haberde Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay ve Danıştay arasında, kurumların beraberce kullandığı lojmanlarda, ortak alanda bir "çiçek kavgası"nın patlak verdiği anlatılıyordu. Aktarılan bilgilere göre Anayasa Mahkemesi üyesi Ali Güzel'in bahçesine diktiği çiçeklerin sökülmesi "mahallenin huzurunu kaçırmış", Anayasa Mahkemesi bunun üzerine kendi üyelerinin kaldığı bölüme ikinci bir çit çekmişti.
Anayasa Mahkemesi'nden gelen bir düzeltme metninde söz konusu ikinci çitin Maliye Bakanlığı tarafından çekildiği belirtilmekteydi. Bu düzeltme 13 Eylül'de gazetede yayımlandı.
Ancak, haberde adı geçen yüce mahkeme yargıcı Ali Güzel'den de "kişisel cevap hakkı" bağlamında bir açıklama aldım.
Sabah muhabirinin kendisini arayarak çiti sorduğunu aktaran Güzel, şunları söylüyor:
"Habercilik görevine duyduğum saygı gereği cevap verip Ankara'da bulunmadığım günlerde bir arkadaşımın diktiği fidelerden arta kalan fideleri bahçeme diktiğimi, aynı gün veya ertesi günü fidelerin topraktan çıkarılmış durumda kapıcı veya hizmetli tarafından görüldüğünü, bu durumu tevatür olarak işittiğimi, herhangi bir olumsuz durumla karşılaşmadığımı, bu durumun güvenlik çiti çekilmesi gerekçeleri arasında olup olmadığı konusunda bilgi sahibi olmadığımı mealen söyledim. Konuyu şahsımla ilgili görmedim, üzerinde durmadım. Herhangi bir makam veya merciye başvuru veya talepte bulunmadım."
"Hal böyle iken, ciddi araştırma yapılmadan, kırık dökük bilgiler çarpıtılıp, varsayımlar üretilerek yüksek mahkemeler arasında gülünç ve basit bir sebepten dolayı çekişme bulunduğu, odağında şahsımın olduğu anlamını taşıyan, fotoğraf ve ismimi içeren haber yayımlanması, mahkemeler ve benim adımı son derece küçük düşürücü olmuştur. Beni tanıyanların haberi ciddiye almayacaklarına eminim. Ancak bu durum hayatında hiçbir husumetin tarafı olmamış bulunan şahsımın, ömrümü verdiğim yargı camiasının husumet ve antipatisine maruz kalmasını ortadan kaldırmamaktadır."
Haberi yazan Ersan Atar'ı açıklamayla ilgili olarak bilgilendirdim.
İki noktayı gündeme getirmek istiyorum:
* Cevap hakkı doğurmayacak, haber kaynaklarını gazeteye küstürmeyecek bir haber yazım ve sunumu mümkün olamaz mı? Güzel'in cevabından en önemli bölüm metinde mutlaka yer almalıydı. Haberlerde, ismi geçenlerin görüşü mutlaka yer almalı, ulaşılamadıysa bu da nedeniyle belirtilmeli. Habere temel oluşturan bilgilerin dayandığı kaynaklar belirtilmeli.
* Habere ayrılan yer az. Şundan: İhtilafın neden çıktığı iyi anlaşılmıyor. Okurda algılama esastır. "Yalap şap" izlenimi uyanmamalı.