Kılıçdaroğlu'nun 7'li koalisyon masası tam bir çocuk oyununa döndü. Masanın en uyumsuz çocuğu Meral Akşener, oyunu bozdu ve masadan kalktı. Masanın diğer çocukları birbirine girdi. Akşener'i masaya oturtmak 72 saat sürdü. Güneş Motel pazarlıklarını saymazsak "Türk siyasetinin en karanlık 72 saati" olarak tarihe geçti.
Akşener'in açıklamalarından anlıyoruz ki gönlünde sadece Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanlığı yardımcılığı yatıyormuş. Ama masanın etkisiz elemanlarının dayatmasıyla 7 cumhurbaşkanı yardımcısının olduğu tuhaf bir yapıyla halkın karşısına çıktılar. Nereden bakarsanız bakın bu cumhurbaşkanı ve başkan yardımcılarından oluşan "8 başlı yönetim" tarzı halktan kabul görmez. Halk bir kere "Bu iş çok sulandı" dedi, artık bu koalisyondan hayır gelmez.
YAVAŞ MASAYI DEVİRİR Mİ?
Dün kulislere ilginç bir haber düştü. Bildiğiniz gibi Mansur Yavaş, genel başkanların milletvekili olması gerektiğini ortaya atmış, Akşener de desteklemişti. Bu aslında "Genel başkanlar, cumhurbaşkanı yardımcısı olmasın" anlamına geliyordu. Bununla da kalmadı, Yavaş'ın Kılıçdaroğlu'na gidip "Bu iş çok sulandı Kemal Bey, 7 tane değil 2 tane cumhurbaşkanı yardımcısı olsun. Yoksa seçim çalışmalarına katılmayacağım" dediği iddia edildi. Bu iddia gündeme bomba gibi düştü. Birçok kişiye ise mantıklı geldi bu istek. Ancak DEVA Partisi'nden gelen "Sen konuşma, genel başkanın konuşsun" açıklamalarıyla Yavaş geri adım atmak zorunda kaldı.
Masa bir kez daha devrilmekten son anda kurtuldu. Ama seçmene, "7'li masa bu işi çocuk oyununa çevirdi" mesajı ikinci kez gitmiş oldu. Şimdi merak edilen soru şu: Masayı bir kez deviren Meral Akşener kredisini kullandı. Tekrar aynısını yaparsa siyaseten sonunu getirir. Ama Akşener ile birlikte hareket eden Yavaş ve İmamoğlu'nun masayı devrilme ihtimali hâlâ var. Önümüzdeki 55 gün birçok sürprize gebe.
BU OYUNDA OYUNCAK OLMAYALIM
Muhalefetin kurduğu bu kumar masası bir yılda kaç kez toplandı, kaç bildiri yayınlandı, kaç kriz yaşandı artık unuttuk. Ama Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren meselede tek kelime ettiklerini duydunuz mu? Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları, Ege'deki Yunan saldırganlığı, FETÖ tehlikesi, terörle mücadele, Suriye ve Irak sınırındaki riskler, Rusya, ABD, NATO ve AB ile ilişkiler, kentsel dönüşüm, küresel enflasyon canavarı, savunma sanayii, yerli otomobil vs... Bu liste uzayıp gider. Muhalefetin bu konularda ne düşündüğünü biliyor musunuz?
Bilemezsiniz, çünkü kendileri de bilmiyor. Bunların tek amacı var: "Seçimi kazanıp Türkiye'nin anahtarını Batı ittifakına teslim etmek." 7'li koalisyon masası denilen bu çocuk tiyatrosu, Türkiye'nin bütünlüğüne yönelmiş bir tehdittir. Eğer 14 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı koruyamazsak hepimiz senaryosunu küresel güçlerin yazdığı bu evcilik oyununda oyuncak oluruz.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz