İyi Parti Lideri Meral Akşener'in masayı devirmesinin ardından muhalefet cephesindeki kaosun yarattığı hasar tartışılırken şimdi de 7'li koalisyonda CHP-HDP krizi konuşuluyor.
Bildiğiniz gibi 7'li koalisyon masasının cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'nun 18 Mart'ta HDP'yi ziyaret etmesi bekleniyordu. Sonra bu görüşmenin ertelendiği açıklandı. CHP'li kulislerde "Şehitler Günü" nedeniyle bu görüşmenin ertelendiği konuşuldu. Aslında bu erteleme gerekçesi, HDP ile görüşmenin kamuoyu nezdinde şehitlere de bir saygısızlık olduğunun itirafıydı. Neyse konumuz o değil.
Dün, CHP-HDP görüşmesinin ertelendiği açıklandı ama bir tarih verilmedi. Seçimlere 57 gün kala böyle bir görüşme erteleniyor ve tarih verilmiyor. Sizce de garip değil mi?
Kılıçdaroğlu'na ertelemenin nedeni soruluyor. Kemal Bey, "Bunu bana değil, ev sahibi HDP'ye sorun" diyerek kafaları daha da karıştırıyordu.
Gazeteciler belirsizliği çözmek için bu sefer HDP'nin kapısını çalıyordu. Parti genel merkezinden yapılan açıklamada, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun partimize yapacağı ziyaret, program yoğunluğundan dolayı ileri bir tarihe ertelenmiştir" deniliyor.
Merak ediyorum; HDP'nin, 14 Mayıs seçimlerinde açık destek verdikleri cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu ile görüşmekten daha önemli nasıl bir gündemi olabilir? HDP ne oldu da Kılıçdaroğlu'na "Gelme, çok işimiz var" dedi.
'ÖCALAN VE DEMİRTAŞ'A ÖZGÜRLÜK' KONUSU MU DAYATILIYOR?
İlk bakışta "CHP ile HDP arasında bir tiyatro mu oynanıyor?" sorularının sorulmasına yol açan bu randevu iptali meselesinin birkaç nedeni olabilir.
"Kılıçdaroğlu'nun adaylığına destek verirken hiçbir ön şartımız yok" diyen HDP, iş ciddiye binince beklenmedik şartlar mı ileri sürmeye hazırlanıyor? Almanya'da Abdullah Öcalan'a selam gönderen HDP'li Sezai Temelli, "Yeni sürecin inşasına HDP öncülük edecek" diyerek artık daha fazla müdahil olacaklarını ima etti. HDP'nin, bakanlıklar başta olmak üzere "Öcalan, Demirtaş ve Kavala'ya özgürlük" meselesini de masaya getirmesi kimse için sürpriz olmasın.
Kılıçdaroğlu tek başına karar verecek pozisyonda olsa bu dayatmaların hepsini sorgusuz sualsiz kabul eder. CHP'li Ünal Çeviköz'ün açıklamalarını okumuşsunuzdur. Seçimleri kazanır kazanmaz ilk yapacaklarını sıralamış. Washington-Brüksel- Kandil hattının dayatmalarının hepsini şimdiden kabul etmiş görünüyorlar. Ama asıl sorunları bunu topluma kabul ettirebilmek.
İyi Parti'de Yavuz Ağıralioğlu'nun başını çektiği bazı isimlerin HDP ile yapılan gizli siyasi pazarlıklara açık açık itiraz etmesi birkaç gündür tartışılıyor. HDP kanadı da İyi Parti'nin bu tavrından rahatsız. Demirtaş, Akşener'e açık mektup yazarak bu rahatsızlığını dile getirmiş, hatta "Bize muhtaçsınız" demiş ama İyi Parti kanadından bir cevap gelmemişti.
CHP-HDP arasındaki kirli pazarlığın kamuoyunda oluşturduğu tepki nedeniyle bu ittifak sürecinin artık gizli yönetilmesi de muhtemel. Gelecek, DEVA ve Saadet ekibinden milletvekilliği pazarlığı krizi çıkması beklenirken HDP elini çabuk tutarak kafaları karıştırmayı başardı. Ancak bizim kafamız rahat. Bir siyasi gerilim filmi gibi 7'li koalisyon masasının altında dönen entrikaları izliyoruz.