Türkiye, 30 Ağustos Büyük Zafer'in 100. yıldönümünü garip duygular arasında geçiriyor. Örneğin, bu zaferi kutlayan ve internet sayfasına 30 Ağustos hakkında Türkiye'ye övgü mesajı yayınlayan NATO, Yunanistan'ın itirazı üzerine bu mesajını sildi. Çünkü Yunanlılar, "Türkiye'nin zaferini kendilerinin hezimeti" olarak görüyor.
TÜRKİYE SAVAŞA ZORLANIYOR
Böyle garip ikilemler içindeyiz. Ana müttefikimiz ve NATO'daki ortağımız Amerika Birleşik Devletleri'nin Yunanistan'ı tahrik etmesi, PKK'yı beslemesi, FETÖ'ye kol kanat germesi kafamızı karıştıran diğer olaylar.
Bazılarına göre Türkiye, tıpkı Rusya'nın Ukrayna'da olduğu gibi Yunanistan'la bir savaşa zorlanıyor. Ancak Türk hükümetinin ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kafa yapısını bilenler, öyle bir savaş ihtimalinin söz konusu olmadığını tahmin ederler. Fakat Yunanistan'ın Amerika yoluyla tahriklerini ne kadar daha sürdüreceği tahmin edilemiyor.
Bu arada Ege'de bulunan ve tarihi yapı itibarıyla Türkiye'ye ait olmaları gereken birkaç bin kayalık ada mutlaka gündeme gelecek. Yani Türkiye bu adaları kullanarak Ege'deki varlığını pekiştirebilir. Biliyoruz ki Amerika'nın "yardım veya özgürleştirmek!" için girdiği hiçbir ülke sonunda sağ salim yoluna devam edemedi.
SONU AFGANİSTAN VE IRAK OLUR
Irak yanıbaşımızdaki örnek. Suriye bir diğer örnek. Afganistan ve Vietnam başka örnekler. Kısacası, Yunanistan'ın da istikbalde "sefil bir toprak parçası" olarak kalma ihtimali var. Türkiye sırtında bu sorumluluğu da taşıyor.
Zamanında ABD oyunlarına müdahale edemediğimiz için şu anda Suriye perişan halde ve şimdi orayı düzeltmek için her türlü çabayı sarf ediyoruz. Aynı durum Yunanistan için de söz konusu olabilir
Türkiye "bugünü yarına taşıyan, her attığı adımı hesaplayan" ciddi bir ülke. Yunanistan ile savaş Türkiye'nin gündeminde yok. Ama Yunanistan denilen şımarığın yaptıklarına uygun cevaplar vermek de devlet olmanın gereği. Herhalde durum böyle olur.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz