Ukrayna-Rusya Savaşı'nın en fazla vurduğu ülke olan Almanya'da 6 ay olağanüstü hâl ilan edildi.
1 Eylül'de başlayacak kısıtlamalara göre, binalar ve anıtlar ışıklandırılmayacak. Sadece kültürel etkinlikler veya halk şenlikleri kapsamında istisnai olarak bu ışıklar kısa süreliğine yanabilecek.
Kamu binaları en fazla 19 dereceye kadar ısıtılacak. Reklam panoları saat 22.00-16.00 arasında, dükkânlar ise geceleri ışıklandırılmayacak. Ayrıca işyerlerinin belirli bir derecede ısıtılması zorunluluğu da kaldırıldı.
Almanya'nın darboğazı sadece doğalgazdan kaynaklanmıyor; kömür stokları da tükendi.
Amerika'nın gazına gelip onun adına Rusya'ya karşı vekâlet savaşı yürüten Almanya, bunun bedelini çok ağır ödüyor ve ödeyecek.
İçlerinden bir Hans çıkıp da "Biz bu ambargo ve yaptırımlarla kendi kafamıza kurşun sıkıyoruz" diyemiyor.
EKONOMİK VERİLER OLUMLU
Ekonomide sıkıntıların yanında olumlu gelişmeler de yaşanıyor. İstanbul Borsası'nda dün tüm zamanların kapanış rekoru kırıldı. Dünya küçülmeye giderken Türkiye'de hem istihdam artıyor hem de büyüme devam ediyor.
Turizm tarafında da geçmiş yıllarda rastlanmayan oranda büyüme var. İhracatın yıl sonunda 300 milyar dolara yaklaşması bekleniyor.
Ayrıca önceki gün açıklanan "devletin zor durumda olan 6 milyon kişinin borcunu üstlenmesi" çok önemli bir olaydı ama saçma sapan tartışmalar arasında kaynayıp gitti.
Türkiye tüm dünyanın girdiği "krizden en önce çıkan ülke" olacak. Bu süreçte Türkiye'nin kazandığı diplomatik avantajların meyvelerini de uzun süre yiyeceğiz.
Bizim için en büyük tehlike ise içimizdeki kısır kavgalar ve tartışmalar.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz