Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Tahran'daki tarihi zirvede İran Cumhurbaşkanı Reisi, Dini Lider Hamaney ve Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüştü. İran ile yapılan görüşmelerde enerji alışverişi ve terörle mücadele konusunda önemli adımlar atıldı. Avrupa'da büyük bir enerji krizi yaşanırken Türkiye ile İran arasında 25 yılık doğalgaz anlaşmasının uzatılması konusundaki açıklamalar oldukça önemliydi.
Gelelim Erdoğan-Putin görüşmesine... Gündemde elbette Suriye sınır güvenliğimiz vardı. Suriye'ye ilişkin Rusya'nın tutumunu birlikte değerlendirdiler. Bu zirvenin NATO üyelerinin tüylerini diken diken yaptığını anlamak için dış politikada uzman olmaya gerek yok. Zaten iki gün önce, "İsveç ve Finlandiya anlaşmaya uymazsa veto ederiz" diyen Erdoğan'ın açıklaması hepsini yerinden hoplatmıştı.
Seçim startını veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir yandan dünyayı kasıp kavuran enflasyon canavarıyla mücadele ederken diğer taraftan diplomasideki tecrübesini ortaya koymayı sürdürüyor.
AVRUPA'NIN EN BÜYÜK KRİZİ
Bu arada Avrupa'nın Rusya'ya alternatif gaz ve petrol arayışı devam ediyor. Bu arayış Avrupa'yı, Azerbaycan ve Cezayir'de kaynak aramaya yönlendirdi. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Dubai Emiri Muhammed bin Raşid el-Mektum ile görüştü. Burada bir gerçeğin altını çizmek istiyorum. Avrupa'nın petrol ve doğalgaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 40'ı Rusya'dan karşılanıyor. Bu durum ne kadar hızlı bir şekilde değiştirilmeye çalışılsa da yıllar sürecek bir süreç.
Birçok Avrupa ülkesinde insanlara evde duş almamaları, yemek pişirmemeleri öneriliyor. Avrupa'yı kendi koyduğu ambargolar vuruyor. Anlayacağınız Avrupa, tarihinin en büyük enerji krizini yaşıyor. Bildiğimiz manasıyla medeniyetin beşiği olan bir Avrupa çok yakın gelecekte kalmayabilir.
YUNANİSTAN, ABD'Yİ KIŞKIRTIYOR
Yunanistan, Türk-ABD ilişkilerinin zayıflayıp kopması için elinden geleni yapıyor. Amerika'daki Yunan lobisi, Kongre'yi etkileyerek Türkiye'nin satın almak istediği F-16'ları çıkmaza sokmaya çalışıyor. Temsilciler Meclisi'nden çıkan tasarıya göre, Türkiye'ye F-16 uçakları verilse bile bunların "Yunan adaları ve Yunan hava sahası üzerinde uçmaları" yasak olacak. Aynı tasarıyı şimdi Senato'da da kabul ettirmeye çalışıyorlar.
Bütün bu yaşananlar kötü gibi görünse de aslında "F-35 belasından nasıl kurtulduğumuzu" anlıyoruz. Rus hava savunma sistemi olan S-400'leri aldığımız için bize satmamaya karar verdikleri F-35 uçakları birbirine ve bir merkeze bağlı. Bu merkez de tabii ki Amerika'da. Yani Amerika onay vermezse buradan bu uçakların marşına basmak bile mümkün olmayabilir. Aşırı pahalılığı ve teknolojik birçok sorunu olması ikinci derece önemde bulunuyor.
Yunanistan'ın bu hamleleri "Kötü komşu ev sahibi yapar" atasözüne tam uyuyor. Bu gidişle kontrolü bizde olmayan uçaklar yerine, A'dan Z'ye Türk yapımı uçaklara sahip olacağız. Belli ki kendi üretmediğimiz uçaklara ve savaş aletlerine güvenmemiz artık mümkün değil. Bu gerçek bir kere daha ortaya çıktı.
Türkiye bir NATO ülkesi olmasına rağmen NATO'nun Türkiye'ye karşı tutumu bu ittifakın da zayıflamasına yol açıyor. Zira hem NATO üyesi olup hem Rusya ile diplomatik temasını sürdüren, hem de NATO'nun yaptırımlarını yok sayan bir ülke olan Türkiye, NATO'nun en büyük ikinci gücü.