Ekonomik kriz yetmezmiş gibi şimdi de sıcaklar, Güney Avrupa'da bir felaket haline dönüştü. Portekiz, Fransa ve İtalya'da ormanlar yanıyor. Şu ana kadar 500'ü aşkın fazla kişinin sıcaklardan ötürü hayatını kaybettiği açıklandı. Yangınlar nedeniyle on binlerce kişi evlerinden tahliye ediliyor. İşin ilginç tarafı nedir biliyor musunuz? Kimse orman yangınlarında hükümeti suçlamıyor. Kimse Türkiye'deki gibi sosyal medyadan yalan haberler üreterek yangına körükle gitmiyor. Kamuoyu el birliği ile yaraları sarmaya çalışıyor. Türkiye'de ise ne yazık ki böyle bir tablo göremiyoruz. En küçük orman yangınında bile canla başla çalışan kamu görevlileri, dörtbir koldan hemen linç edilmeye çalışılıyor.
TÜRKİYE'DEKİ YANGINLARA DİKKAT
Benzer riskler Türkiye için de mevcut. İzmir Bornova'da çıkan yangın kontrol altına alındı. Manisa Akhisar'da çıkan yangında 10 dönüm alan zarar gördü. Muğla Valiliği, hava sıcaklığının artması ve şiddetli rüzgâr nedeniyle orman yangınlarına karşı dikkatli olunması yönünde uyarıda bulundu. Tabi bir de PKK'nın kundaklama ihtimalini de sürekli göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Terörle mücadelede başarılı hamleler, örgütün elini kolunu bağladı. Acısını ormanlarımızdan çıkarabilirler. Bu tür provokasyonlara karşı son derece dikkatli olmalıyız.
YUNANİSTAN'DA DÜŞEN UÇAK
Ukrayna'ya ait tehlikeli madde taşıyan kargo uçağı, Yunanistan Kavala'da yerleşim bölgesine yakın bir alana düştü. Antonov An-12 kargo uçağında 8 mürettebat vardı. Malzemelerin Ürdün üzerinden Sudan'a gönderildiği iddia ediliyor. Dünyada hava bu kadar puslu iken böyle bir olayın kaza olduğuna inanmak çok güç. Bir kaç yıl önce Kızılordu Bandosu'nu ve bazı Rus generallerini taşıyan uçak düştüğünde de aynı soru işaretleri belirmişti. Ancak bu soru işaretleri hiçbir zaman cevap bulamadı. Yunanistan'da düşen uçakta tehlikeli kimyasal maddeler veya silahlar olduğu iddia ediliyor. Ancak belli ki gerçeği hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz.
YENİ PANDEMİ YASAKLARI OLMASIN
Omikron'un yeni versiyonu bütün dünyayı sardı. Çok daha bulaşıcı olan fakat yaz nezlesi şeklinde geçen hastalık nedeniyle yeni bir yasak dalgası talep edenler yeniden sahne almaya başladı. Hiçbir zaman unutmamalıyız ki şu an dünyanın yaşadığı ekonomik buhranın temelleri işe yaramayan pandemi önlemleri ile atıldı. Zorlama ve yasak kimsenin aklından bile geçmemeli.
KILIÇDAROĞLU'NUN ERDOĞAN NEFRETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında bulunan tercüman genç kadını, Kılıçdaroğlu diline doladı. Kılıçdaroğlu, "Erdoğan konuşulanların bilinmemesi için özel çevirmen kullandı" dedi. Altılı masadaki adaylık yarışında en önemli kriterin Erdoğan nefretinin şiddeti olduğunu artık herkes biliyor. Bu kritere göre CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu adaylıkta rüştünü ispatlamaya çalışıyor ve rakiplerini geride bırakıyor. Bütün saçma gündemin arasında Cumhurbaşkanı diplomatik zirvelerini sürdürüyor. İran'da hem mevkidaşı ile hem de İran'a gidecek olan Putin ile temaslarda bulunacak. Keşke Kılıçdaroğlu dış politika ile ilgili dişe dokunur birşey söyleyebilse. Ne yazık ki ne ekonomide, ne de diplomaside nasıl bir politika izleyeceğini bilmiyoruz. Korkarım kendisi de bilmiyor.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz